Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9479 Esas 2012/11456 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9479
Karar No: 2012/11456
Karar Tarihi: 26.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9479 Esas 2012/11456 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/9479 E.  ,  2012/11456 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Necip Fazıl mahallesi çalışma alanında bulunan 138 ada 3 parsel sayılı 261.45 metrekare yüzölçümünde, bahçe vasıflı taşınmaz beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. İş bu taşınmaz bahçe olarak 10 yıldan beri ... evlatları ... ve ..."ın kullanımındadır. Bu taşınmazın üzerindeki 4 katlı kargir bina 10 yıldan beri ... evlatları ... ve ..."ın kullanımındadır." şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmaz üzerinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 138 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın ve üzerinde bulunan dört katlı binanın 01.01.1990 tarihinden beri 1/3"er hisse halinde davacı ... ile dahili davalılar ... ve ..."ın fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arsa niteliğinde olup üzerinde 4 katlı binanın bulunduğu, arsa ve üzerinde bina"nın eşit paylar ile davacı ve davalıların kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Arsa niteliğindeki taşınmaz ile üzerindeki binanın kimin kullanımında olduğu belirlenmemiş, kullanıma ilişkin vergi, elektrik, su makbuzları ile emlak kayıtlarının olup olmadığı sorulmamış, taşınmaz üzerindeki kullanımın arsaya mı yoksa binaya mı yönelik olduğu hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, yaşlı, tarafsız, taşınmazın kullanım durumunu iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler; aynı yönteme göre tesbit edilecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri huzuruyla keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazın üzerindeki arsa ve binanın geçmişte ne durumda bulunduğu, binanın kimin tarafından yaptırıldığı, taşınmaz üstündeki binanın bağımsız bölümlerini kullananların bu bağımsız bölümleri hangi yolla iktisap ettikleri, hangi tarihten itibaren ne sıfatla kullandıkları, tarafların müşterek kullanımın arsaya mı, yoksa üzerindeki binaya mı yönelik olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın bağımsız bölümlerini kullananların vergi, elektrik, su makbuzları ile emlak kayıtlarının olması durumunda bu belgelerin kullandıkları bağımsız bölümlere ait olup olmadıkları yöntemince belirlenmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara