Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/5777 Esas 2010/1702 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5777
Karar No: 2010/1702
Karar Tarihi: 18.2.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/5777 Esas 2010/1702 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kira sözleşmesi uyarınca kira alacağının ve tazminatın tahsiline ilişkin bir dava açmıştır. Mahkeme isteğin kısmen kabul etmiş ancak davacı temyiz etmiştir. Davacı sözleşmeye göre kömür rezervi bitince tarla haline getirileceği hükmü olmasına rağmen davalının bunu yapmadığını, 2000-2006 yılları arasında tarla olarak kullanılamaması nedeniyle uğradığı zarar toplamı 2.100.-TL ve sözleşmeye göre ödenmesi gereken 4 ton kömür parasını talep etmektedir. Davalı ise, kira bedelini peşin ödediğini, 4 ton kömürün davacıya ödeneceğine dair sözleşmede hüküm olmadığını ve davanın reddi için savunma yapmıştır. Mahkeme, davacıyla davalı arasında linyit kömürü işletme sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 3.maddesinde 4000 kg kömürün bedelsiz olarak verileceğini, 4.maddesinde ise kiralamanın tarla haline getirileceği hükmünün yer aldığını belirtmiştir. Mahkeme, davacının kiralananın eski hale getirilmesi ve mahrum kalınan ürün kaybından doğan zararlarının tazminini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığını ve mevcut zararın tamamına hükmedilmesi gerektiğini ancak dava konusu taşınmazda davacının 3/32 oranında paydaş olması nedeniyle payı oranında tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını belirtmiştir. Mahkeme bu sebeple hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/5777 E.  ,  2010/1702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat-alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava kira sözleşmesi uyarınca kira alacağının ve tazminatın tahsiline ilişkin olup, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin ... köyünde bulunan ... parsel sayılı taşınmazı linyit kömürü açık işletme sahası olarak davalıya kiraya verdiğini, sözleşmeye göre kömür rezervi bitince tarla haline getirileceği hükmü olup, davalının 5000 m2 yeri tarla haline getirmediğini, 3500.-TL eski hale getirme gideri ile 2000-2006 yılları arasında tarla olarak kullanılamaması nedeniyle uğradığı zarar toplamı 2.100.-TL ve sözleşmeye göre ödenmesi gereken 4 ton kömür parası 490.-TL"nin tahsilini istemiş, 11.5.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle 3.500.-TL olan tazminat talebini 15.432.-TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili müvekkilinin kira bedelini peşin ödediğini, 4 ton kömürün davacıya ödeneceğine dair sözleşmede hüküm olmadığını, sözleşmenin bitim tarihinin de kömür rezervinin bitim tarihi olduğunu, ihtarat yapılmadığından faiz istenemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında 19.8.1999 tarihinde linyit kömürü işletme sözleşmesi yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmeyi tarla sahibi olarak davacı ve kiracı olarak da davalı imzalamışlardır. Sözleşmeye göre Davuteli köyünde bulunan ... parsel sayılı 5000 m2 yüzölçümündeki tarla açık işletme sahası olmak üzere kiraya verilmiştir. Sözleşmenin 3.maddesinde "adı geçen madenci icar bedeli karşılığında ayrıca 4 kişiye 4000 kg kömürü bedelsiz olarak verecektir." 4.maddesinde de "kiracı sahada kömür rezervi bittikten sonra saha içerisinden çıkan toprakları tekrar bu sahaya dökerek icara almış olduğu yeri yine tarla haline getirecektir" hükmü yer almaktadır.
    Dava konusu 5000 m2 yüzölçümündeki sahanın davacı tarafından kiraya verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda kiralayan sıfatıyla davacının kiralananın eski hale getirilmesi ve mahrum kalınan ürün kaybından doğan zararlarının tazminini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda mevcut zararın tamamına hükmetmek gerekirken, dava konusu taşınmazda davacının 3/32 oranında paydaş olması nedeniyle payı oranında tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
    Hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 2.bentte yazılı nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara