Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10566 Esas 2022/8332 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların Taksirle Öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edildi. Dosyada bulunan deliller doğrultusunda, sanıkların tren istasyonunda görevli makinist ve kondüktör oldukları anlaşılamadı. Sanıkların çalışma statüsü ve sıfatlarıyla ilgili tespit yapılmadan hüküm kurulması hataydı. Bu nedenle katılanların temyiz itirazları kabul edildi ve hüküm BOZULDU.
Kanun Maddeleri:
- 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun
- 5320 sayılı Kanun
- 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde Söğütlüçeşme/... istasyonundan kalkan 11616 sefer sayılı -... hattı, manuel kapı sistemli, Ekspres trenine binmek üzere dosya kapsamında tanık sıfatı ile dinlenen arkadaşı ... ile birlikte, ... soruşturma aşamasındaki ifadesi ve TCDD 1. Bölge Müdürlüğünün tahkikat emrine ilişkin hazırlanan 04/11/2011 tarihli Trafik Denetim ve Koordinasyon Müdürlüğünün yazısı ile sabit olduğu üzere, kalkış saati 15.16 olan tren için ... ve ...'ın saat 15.15'te bilet aldıkları akabinde, tanık sıfatı ile dinlenen ...'ın soruşturma aşamasındaki beyanlarına göre, trene yetişmek için koşturdukları, perona ulaştıklarında trenin hareket etmeye başladığı, ...'ın hareket halindeki trene atlamak suretiyle bindiği ancak ...'in bir an için kararsız kaldığı sonrasında vagonun kapısından tutarak trene binmeye çalıştığı ancak dengesini kaybederek tren ile peron arasındaki boşluğa düşmesi sonucu kaldırıldığı hastanede vefat ettiği ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 28/10/2011 tarihli raporu ile "kişinin ölümünün tren kazası ile oluşması mümkün bacak amputasyonlarıyla birlikte büyük damar yırtılmalarından gelişen dış kanama ve komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu"nun bildirildiği olayda;
TCDD’de makinist ve kondoktör olarak görev yapan sanıkların işe başlama tarihlerine ilişkin görev belgeleri dosya kapsamında bulunmadığından işçi veya memur statüsünde olup olmadıkları tespit edilemeyerek, sanıkların kadro durumu ve çalışma statüsüne ilişkin sıfatlarının ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında kalıp kalmadığının tereddüde mahal bırakılmayacak şekilde belirlenmesinden sonra sanıklar hakkında soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği değerlendirilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 09/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.