Esas No: 2012/8820
Karar No: 2012/11381
Karar Tarihi: 25.12.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8820 Esas 2012/11381 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 4. İCRA MAHKEMESİ
Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar ..., ..., ..."nın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
I- Sanıklar ... ve ..."ya yönelik olarak kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Sanıklar... ve ..."nın borçlu ticaret şirketinin yetkili temsilcileri olmadıklarının anlaşılması ve her iki sanık ile ilgili açılan bu davada birlikte yargılandıkları dikkate alındığında, Dairemizin 24.10.2011 tarih ve 2010/9283 Esas, 2011/6462 sayılı bozma kararının, ... 4. İcra Ceza Mahkemesinin mahkumiyete ilişkin 21.01.2010 tarih ve 2009/161 Esas, 2010/4 sayılı kararını temyiz etmeyen sanık ..."e de CMK"nun 306. maddesi uyarınca sirayet edeceğinin kabulünün gerekmesi nedeniyle dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak ONANMASINA,
II- Sanık ..."ya yönelik olarak kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; borçlu ticaret şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, somut olayda ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün 05/11/2009 tarih ve 27213 sayılı yazısına
göre, borçlu şirketin 09.10.2009 tarihinde yapılan yoklamada bilinen adreste olmadığının ve yeni adresinin de daireye bildirilmediğinin belirtilmesi, ticaret sicili memurluğunda kayıtlı adresinde zabıta marifetiyle yapılan araştırma sonunda da, adresinden taşındığının, nereye gittiğinin bilinmediğinin tespit edilmesine göre, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk ettiğinin kabulünün gerekmesi karşısında, yetkilisi sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Ticareti terk suçu aynı iş yeri ile ilgili olarak aynı yetkilisi/yetkilileri tarafından ancak bir kez işlenebilen bir suç olup, temyiz sebebi ile öğrenilen sanık hakkında aynı müşteki tarafından farklı icra takip dosyasına dayalı olarak yapılan şikayet nedeniyle açılan ve mahkemenin 2012/14 Esas, 2012/40 sayılı kararı ile beraatine karar verilen dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nun 43. maddesinin birinci fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmediği hususlarının değerlendirilmesi için bu dosyanın anılan dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderine ilişkin hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararda kurularak hükmün karıştırılması,
İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 25.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.