Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3971 Esas 2022/8345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3971
Karar No: 2022/8345
Karar Tarihi: 10.11.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3971 Esas 2022/8345 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/3971 E.  ,  2022/8345 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi


    Taksirle öldürme suçundan sanık ...'nın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafi tarafından, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafi tarafından, sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; ...'in, 16.01.2014 günü saat 19:30 sıralarında arkadaşı olan ... ile bir restaurantta yemek yiyerek alkol aldıkları, bilahare buradan çıkarak gece saat 23:00 sıralarında eğlence mekanına gittikleri, bir süre orada eğlendikleri ve alkol almaya devam ettikleri, saat 00:00 sıralarında eğlence mekanından çıkarken ... ile ...'ın aldıkları alkolün etkisiyle merdivenlerden yuvarlandıkları, ...'ın yere düştükten sonra kalktığı ancak ...'in yerden kalkamaması üzerine eğlence mekanında çalışan şahıslar tarafından 112 acil servise haber verildiği, gelen ambulans ile saat 01:36'da, sanıklar ...'nın doktor, ...'ın ... memuru, ...'in ise hemşire olarak görev yaptığı . Devlet Hastanesi Acil Servisine getirildiği, sanık ... tarafından muayenesinin yapılarak, ...'e serum takılması talimatını sanık ...'e verildiği, sanık ... tarafından serum takılması için damar yolunun açıldığı, ...'in sürekli hareket halinde olması ve sedyeden kalkmaya çalışması sebebiyle sanık ... ile ... tarafından, kollarından tuttukları ancak ...'in bağırarak kalkmaya çalışmaya devam etmesi sebebiyle damar yolundan kan geldiği ve damar yolunun çıkartıldığı, kontrolsüzce hareket etmeye devam eden ...'i , ... ile oğlu olan . saat 02:01 sıralarında hastaneden çıkartarak, kaldığı.Oteline getirdikleri ve 506 numaralı odasındaki yatağa yatırdıkları, sabah saat 11:00 sıralarında otel görevlisinin odaya girdiğinde ...'in öldüğünü tespit ettiği olayda,Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından tanzim edilen 07/02/2014 tarihli otopsi raporunda: Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesinin raporuna göre, iç organlarda ve mide içeriğinde yapılan sistematik toksikolojik analiz sonucunda, sistematiğimizdeki maddelerin arandığı, bulunmadığı,kanda Alkol (etil-metil) arandığını elde edilen bulgulara göre kanda (267mg/dl) etil alkol bulunduğu,kanda ve idrarda Sistematiğimizdeki uyutucu-uyuşturucu maddelerin arandığını LC/MS-MS cihazı ile kanda ve idrarda Metoclopramide (Bulantı ve baş dönmesinde kullanılan ilaç) ve Warfarin (Kanın pıhtılaşmasını önleyen ve kanı sulandıran ) ilaç etken maddeleri bulunduğu, kişinin ölümümün kafa travmasına bağlı kafatası kırıkları,travmatik beyin kanaması ve beyin kontüzyonları sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatinin bildirildiği,Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 06/05/2014 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından tanzim edilen 24/12/2015 tarihli raporda: 17/01/2014 tarihinde alkol alımı sorası düştüğü ve 112 ambulansının saat 01:24’te arandığı, saat 01:28’de olay yerine varıldığı, yapılan değerlendirmede kan basıncı 110/80, nabız 80/dk, solunum sayısı 22/dk, SPO2 98, kan şekeri 98, GKS 7 olduğu, alkol intoksikasyonu, kafa travması ön tanıları olduğu, frontalde hafif kızarıklık olduğu, damar yolu açmaya vakit kalmadan hastaneye ulaşıldığı, saat 01:34’te ... Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesine varıldığı, acil serviste Dr. ... Rıfat ... tarafından muayene edilerek müşahede altına alınıp damar yolu açıldığı, Bemiks ampul, Primsel 10 mg/2 ml, Serum %5 Dekstroz 500 cc şeklinde tedavisinin düzenlendiği, alkol intoksikoasyonu+kafa travması tanıları ile takip edildiği, beyin BT istendiği ancak kişinin yakınları tarafından ilgili hekimin bilgisi ve onayı olmaksızın hastaneden götürüldüğünün anlaşıldığı ve aynı gün otel odasında ölü olarak bulunduğu dikkate alındığında ilgili hekim ve yardımcı ... personeline atfı kabil kusur bulunmadığı oy birliğiyle mütalaa olunduğu, Tüm bu belirlemeler karşısında; sanıklar hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılamasında, dosya içeriğinde bulunan görüntü kaydı izlendiğinde, ambulans ile hastaneye getirilen ve muayenesi yapılarak tedavisi için serum takılan ölen ...'in hastanede kaldığı 25-30 dakikalık süreçte sürekli hareket halinde olduğu, sedyeden kalmaya çalıştığı, başında olan iki üç kişi tarafından zapt edilmeye çalıştığı ancak ...'in rahat durmadığı, damarından kan gelmesi sebebiyle serumunun çıkartıldığı ve tedaviyi kabul etmeyerek hastaneden ayrıldığının görüldüğü ve Adli Tıp Kurumu 1.Adli Tıp İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından tanzim edilen raporlarda sanıkların kusurunun bulunmadığı tespit edildiği anlaşılmakla, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi
    Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin, sanık ... müdafinin ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/11/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Ölen ...'in ...'dan ...'e ticari faaliyette bulunmak için geldiği, olay günü akşam saatlerinde arkadaşı olan ... ile buluşarak bir restoranda yemek yiyerek alkol aldıkları, bilahare buradan çıkarak gece saat 23:00 sularında türkü evine gittikleri, bir süre orada eğlendikleri ve alkol aldıkları, saat 24:00 sularında oradan ayrılırken ölen ile arkadaşının aldıkları alkolün etkisiyle merdivenden yuvarlandıkları, kafasını yere çarpan ölenin yerden kalkamadığı, bunun üzerine ölenin arkadaşı ... ve türkü barda görevli olan şahıslar tarafından 112 Acil Servise haber verildiği ve gelen ambulans ile şahsın . Devlet Hastanesi Acil Servisine kaldırıldığı, Burada ilk müdahalenin ... Memuru ... tarafından yapıldığı, muayenesinin ise Dr. ... tarafından yerine getirildiği, tanı olarak kafa travması iddiası ile hastaneye getirilmesi nedeniyle hastaya doktor tarafından düşüp düşmediğinin sorulduğu ancak net cevap alınamadığı, hastaya serum verilmesi talimatını verdikten sonra doktorun oradan ayrıldığı, Serum takılması için damar yolunun Ebe ... tarafından açıldığı, ancak hasta sürekli hareket halinde olduğundan damar yolundan kan gelmesi nedeniyle damar yolunun çekildiği, bu sırada ölenin hastane dışına çıktığı, hastanın dışarıya çıktığının ... tarafından Ebe ...'e bildirildiği, onun da Dr. ...'ya bilgi verdiği, hastanın henüz hastane kapısında olmasına rağmen ayrılışının kimse tarafından önlenmediği, Hastanın hastaneden ayrılışında kendi rızası olup olmadığı denetlenmeden Dr. ... tarafından muayene raporunun bu yönde doldurulduğu ve hastanın taburcu işlemlerinin yapıldığı,
    ...'in arkadaşları tarafından kaldığı otele yatırıldığı, şahsın burada uykuya geçtikten sonra vefat ettiği, sabah arkadaşları ve otel görevlilerinin odaya geldiğinde durumu fark ederek güvenlik kuvvetlerine haber verildiği, yapılan soruşturma sonucu Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin otopsi raporuna göre şahsın ölümünün kafa travmasına bağlı kafa tası kırıkları travmatik beyin kanaması sonucu meydana geldiği,
    Anlaşılmıştır. Bu suretle ... görevlileri olan Dr. ..., Ebe ... ve ... Memuru ...'ın kendilerine ambulans ile getirilen ve kafa travmasına maruz kaldığı bildirilen hastayı gerekli dikkat ve özeni göstermeden tomografi ve MR çekimlerini yapmadan muayene ve tedavi edip taburcu ettiklerinin, bu suretle taksirle ölüme neden olma suçunu işledikleri belirtilerek TCK'nın 85/1, 53/6. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.
    Olayın baştan itibaren incelenmesinde; ... 112 İl Ambulans Servisinin kayıt formunda ''ön tanı alkol intoksikasyonu, kafa travması frontalde hafif kızarıklık'' yazdığı, hastane kaydında da kafa travması şüphesiyle tetkik istendiği görülmektedir. ... personeli olan sanıkların acil servis tarafından getirilen bir hastada hangi şüphenin olduğunu kesinlikle bilecekleri böylece ölen kişinin kafa travması ihtimali ile geldiğinin anlaşılacağı sabittir. Böyle bir şüphe ile getirilen kişinin yakınlarına herhangi bir yerden düştü mü kafasını vurdu mu gibi sorular sorulsa da alınan cevaplara itibar edilmeden işlem yapılması gerektiği açıktır Nitekim; hastanın dosyasında kafa travmasıyla ilgili tetkiklerin istendiği adli tıp raporunda yazılmıştır.Belki bir günde onlarca benzer vaka ile karşılaşan personelin bu durumdaki bir hasta nasıl davranırsa davransın bilinçli olarak tedaviyi ve doktoru reddetmemesi halinde tedavi ve tetkike devam etme zorunluluğu sonrasında olabilecek ve ortaya çıkabilecek kötü sonuçları bilerek ona göre davranması gerekir. Bu konuda tecrübeli olan ... personelinin ölene gittiğini göre göre bir müdahale de bulunmamıştır. Olayı baştan itibaren izlediğimiz de; kafa travması tanısıyla hastaneye getirilen ölen hakkında hekim derhal bir bir tomoğrafi ya da MR çektirerek kafatasındaki kırığın tespiti yoluna gitmemiştir. Hekim kafa travması şüphesiyle gelen hastaya gereken tedaviyi önermemiştir. Bu tür şüpheli durumlarda uygulanması gereken tedaviyi uygulasa idi hastanın direnciyle karşılaşmaması da mümkün iken hastaya serum bağlanması talimatı vermekle yetinmiştir.Basit bir kafatası ve beyin filmiyle ölenin kafatasındaki ve beynindeki hasarı kolayca saptanması tıbben mümkün görünmektedir. Hastanın kafatası ve beyin filmi çekilse idi hasar tespit edilecek ve sarhoşluk sebebiyle taşkınlık yapsa bile gerekli önlemler alınarak ölenin tedavisi yapılarak hayatta kalması sağlanabilecekken sarhoşluğun etkisiyle hastane dışına çıkan ölene hekim talimatı gereği verilmesi gereken serum bile bağlanmamıştır.
    Sarhoş olan ölenin tedavisinin devamı için ebe hemşire ve ... memuru bir çaba göstermemiş, orada bulunan güvenlik birimlerinden ya da özel güvenlikten yardım talep etmemişlerdir. ... personeli de acil servis kaydına göre gelen hastanın kafa travması şüphesini bildikleri ve tetkik için karar almalarına rağmen ve hatta sanıklardan birinin dışarıda ayakta dahi duramayacak şekilde yere düşen sanığın yanına gidip başını suyla yıkama, kusturulması gibi tıbbi olmayan tavsiyelerde bulunmuşlardır.Hastanın hastane dışına çıktığını ancak hastaneden ayrılmadığını öğrenen hekim de güvenlik birimlerinden yardım isteyip tedavi yapılması için çaba göstermek yerine ... memuru ve ebe hemşirenin beyanları ile ölenin taburcu işlemlerini yapma yoluna gitmiştir.
    Başta doktor sanık olmak üzere ebe hemşire ve ... görevlisi olan sanıkların kafa travması şüphesi bulunan vakıalarda ölümün gerçekleşebileceğini öngörmemesi mümkün değildir. Yukarıda izah edilen hususlar da dikkate alındığında ... çalışanlarının davranışı ile ölüm olayı arasında illiyet bağı olduğu da kanaati hasıl olmuştur. Taksirle ölüme neden olma suçunda korunan hukuki menfaat kişinin yaşama hakkıdır. Yaşam hakkı ise diğer bütün haklardan yararlanmak için ön şart olduğundan, bu hakka yönelen bir saldırı bütün haklara yönelmiş sayılacaktır. Ölen kişi üzerindeki bağlı bulunan serum hortumlarını kopararak tedaviyi reddediyor gibi görünse de, ön tanılarda alkolün fazla miktarda alındığı ve bu nedenle cevap dahi veremediği görüldüğünden kişinin kendisine tedaviyi veya doktoru reddetme hakkının anlatılamayacağı veya bunu kavrayacak bir durumda olmadığı anlaşıldığından öncelikle yaşam hakkının korunması gerekecektir ki sanıkların savunmalarında hastanın bu nedenle bağlanması kararı dahi alınmış ve uygulanmamıştır. Nitekim bu şekilde hasta zorla bağlanmış olsa tetkiklerin de yapılacağı ve daha sonra ölümüne neden olduğu anlaşılan kanamanın da görüleceği ve müdahalenin yapılarak belki de ölümün önleneceği açıktır.Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ve Genel Kuruluna gönderilen dosyada teknik açıdan ... personelinin yapabileceği ve Hakimlikçe bilinmeyecek hususlar sorulmasına rağmen her iki raporda da tüm dosya içeriği özetlendikten sonra kişinin ölümünün künt travmaya bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin kanamasından gerçekleştiği anlatılarak yakınları tarafından hastaneden götürüldüğü ve ... personelinin onayı olmadığı yazılarak kusursuz oldukları yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.Yukarıda değerlendirilmesi yapıldığı üzere Hasta Hakları Yönetmeliği madde 25: “Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir. Bu halde, tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir. Bu hakkın kullanılması, hastanın ... kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz.” hükmünü içermektedir. Olayımızda ise; yakınlarının hastaneden hastayı götürme isteği olsa bile yakınlarının da aşırı alkollü olduğu için buna izin verilmemesi gerekirken bu tür bir yaralanmada doğabilecek sonuçlar hasta ya da yakınlarına anlatılmamış bu yönde belge de imzalatılmamış hastanın kolayca hastaneden ayrılmasına izin verilmiştir. Bu itibarla ... personelinin yasal prosedüre uygun olmayan davranışta bulunarak ölüme sebebiyet verdikleri için kusurlu oldukları kanaatine varılmış, bu sebeplerle de Adli Tıp Kurumunun sanıkların kusursuz oldukları yönündeki görüşünün yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
    Bütün bu hususlar birlikte ele alındığında; ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu düşüncesiyle sanıkların beraat etmesi gerektiği yönündeki sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.








    Hemen Ara