Esas No: 2012/8709
Karar No: 2012/11246
Karar Tarihi: 24.12.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8709 Esas 2012/11246 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kömürcü Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 1 parsel sayılı 50932.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ... ve paydaşları tarafından davalılar ..., ... ve paydaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın mahkemece düzenlenen 10.09.2003 tarihli 2003/1004-986 Esas, Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında ... Karataş mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncesi ortak muris Yakup"a ait olan taşınmazın, adı geçenin sağlığında davacıların miras bırakanı, oğlu ..."a satılarak zilyetliğin devredilip, devredilmediği, devredilmiş ise kimin ne zamandır, ne sıfatla zilyet olduğu hususundadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın senetle davacıların miras bırakanı ..."a satılarak zilyetliğinin devredildiği ve davacılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki, bu hususta yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuş olması ve taşınmaza komşu parsellere ait kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa, dayanakları kayıt ve belgelerin dosyaya getirtilmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile dayanağını oluşturan kayıtlar getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, tarafların ortak miras bırakanı Yakup tarafından 06.02.1979 tarihli satış senedine konu olan çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin senet tarihinde ..."a devredip edilmediği; böyle bir devir yoksa, Yakup terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı; çekişmeli taşınmaz üzerindeki fiili kullanımın paylaşmaya dayalı olup olmadığı, fiili kullanımın ne şekilde ve ne zamandır devam ettiği hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. Taşınmazın zilyetliğinin devredilmiş olması halinde mülkiyetin satış tarihi itibariyle ..."a geçmiş olacağı kuşkusuzdur. Bu takdirde tereke malı olmayan taşınmaz üzerinde tarafların ortak miras bırakanı Yakup"un 1980 yılında ölümünden itibaren, taşınmaz üzerinde taraflar ayrı ayrı zilyet olduğu dikkate alındığında taşınmazda zilyet olanlar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı; mülkiyetin (zilyetliğin) miras bırakanın sağlığında devredilmediğinin anlaşılması halinde ise, ... terekesinin tüm mirasçılar ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı araştırılarak; bundan sonra taşınmazın malik hanesinin açık olması nedeniyle gerçek hak sahibinin re"sen belirlenmesi gerektiği de göz önüne alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.