(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9957 E. , 2010/1678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava iki adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Dava konusu taşınmazda paydaş olan muris ..’in mirasçılarından 1989 doğumlu ... ile 1991 doğumlu ...’e dava dilekçesi velayeten anneleri ... adına tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Bu davalılardan ...’in hüküm tarihinde reşit olduğu anlaşılmakta, diğer davalının ise doğum tarihinin ay ve günü bilinmediğinden karar tarihinde reşit olup olmadığı denetlenememiş ise de, inceleme tarihi itibariyle bu davalının da reşit olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece adı geçen bu davalılara dava dilekçesinin tebliğ edilerek usulünce taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra yargılamaya devam edilerek işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, satışına karar verilen bağımsız bölüm nitelikli taşınmazların bağımsız bölüm numaraları belirtilmeksizin arsa paylarına atıf yapılmak suretiyle infazda güçlük oluşturacak şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle HMUK.nun 428 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.