MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacının taşınmaz içerisinde kadim yolu bulunduğunu ispatlayamadığı, lehine tescil kararı verilen köy tüzel kişiliğinin usulüne uygun davası bulunmadığı gibi müdahale talebinin de bulunmadığı, ayrıca somut olayda 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesinin uygulanma olanağının da bulunmadığı göz önüne alınarak karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyularak davaya devam olunduğu sırada ... davaya katılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dahili davacıların davasının reddine, müdahil davacı ..."nin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 23.06.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 400,55 metrekarelik bölümünün arsa (köy boşluğu) vasfıyla Köy Tüzel Kişiliği adına, (B) harfi ile gösterilen 1.601,38 metrekarelik bölümün davalı mirasçıları olan dahili davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünde müdahil Köy Tüzel Kişiliği yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli bölüm arsa niteliği ile tespit edilmiş olup taraflar arasındaki ihtilaf 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereği zilyetlikle iktisap şartlarının kimin lehine oluştuğu noktasındadır. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre çekişmeli taşınmazın (A) bölümünde müdahil Köy Tüzel Kişiliğinin lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediği anlaşıldığına göre davanın reddi ile, çekişmeli taşınmazın davalı taraf adına tesciline karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.