Esas No: 2012/6233
Karar No: 2012/11110
Karar Tarihi: 18.12.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6233 Esas 2012/11110 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Paşamandıra Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 10,11 ve 12 parsel, sayılı sırasıyla, 752,21 metrekare, 269,51 metrekare, 315,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanelerine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldıkları, taşınmazların 20 yıldan beri sırasıyla ..., ..., ... ve ... ve ..."nin kullanımında olduğu şerhi verilerek, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ... çekişmeli taşınmazda miras hakları olduğunu belirterek çekişmeli taşınmaz üzerinde lehlerine zilyetlik şerhi verilmesini, davacı ... çekişmeli taşınmazın eksik ölçüldüğünü belirterek yüzölçümünün düzeltilmesini, davacı ... taşınmazda lehine zilyetlik şerhi verilmesini ve taşınmazın 1600 m2"sinin orman içerisinde kalması işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, Teknik bilirkişi..."ın 25.10.2011 günlü krokilli raporunda (Al), (Bl), (Cl), (D1), (El) ve (F) harfleri ile yeşile boyalı olarak gösterdiği kısımlar yönünden açılan davada mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna esasın bu şekilde kapatılmasına, dosyanın kesinleştiğinde ve istem halinde görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davacı ... ve birleşen dosya davacısı ..., ..., ..."nin davalarının bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen ölçümlere göre bu oranda kabulü ile, ... İlçesi, Paşamandıra Köyü Mah. 131 ada 10 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi..."ın 25.10.2011 tarihli krokili raporunda (A) ile gösterilen ve 404,50 m2 yüzölçümündeki bölümün 2/B vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline, beyanlar hanesinin silinerek beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz tarla vasfı ile 20 yıldan beri Arif oğlu ..."nın kullanımındadır." şeklinde düzeltilmesine, aynı raporda Teknik bilirkişi..."ın 25.10.2011 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen ve 347,71 m2 yüzölçümündeki kısmın Paşamandıra Köyü 131 ada 10 parselden ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle 2/B vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline, beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz 20 yılı aşkın zamandır Hamdi kızı ..."nün kullanımındadır." ibaresinin eklenmesine, ... İlçesi, Paşamandıra Köyü 131 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi 2/B vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına, ... İlçesi, Paşamandıra Köyü 131 ada 12 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi..."ın 25.10.2011 tarihli krokili raporunda (D) harfi ile gösterilen 278,64 m2 yüzölçümündeki bölümünün 2/B vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına, (E) harfi ile gösterilen 36,65 m2 yüzölçümündeki bölümünün Paşamandıra Köyü 131 ada 12 parselden ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle 2/B vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline, beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz 20 yılı aşkın zamandır Hamdi oğlu ..."nin kullanımındadır." ibaresinin eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Paşamandıra Köyü 131 ada 10, 11, 12 nolu parsellerin, ... dışında diğer tarafların murisi ..."nin kullanımında iken vefatı ile diğer davacı ... davalıların kullanımına geçtiği tarafların kullandıkları yerlerin örgü ve tahta bariyerlerle ayrıldığı, keza ..."nün kullandığı yerin bir kısmına ilişkin zilyetliğini davacılardan ..."ya devrettiği tarafların fiilen kullandıkları bir kısım yerin 2/B sahası içinde kaldığı bir kısım yerlerin ise kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı, ancak orman sınırları içinde kalan taşınmazlar yönünden yapılmış kullanım kadastrosu olmadığından bu yerler hakkında açılan davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Kullanım kadastrosu dışında ve orman sınırları içinde kalan yerler yönünden mahkemenin görevsiz olduğuna ilişkin mahkemenin gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; 6.3.2012 tarihli kısa kararda, teknik bilirkişi..."ın 25.10.2011 günlü krokili raporunda (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterdiği kısımlar yönünden görevsizlik kararı verilmiş ise de gerekçeli kararda teknik bilirkişi..."ın 25.10.2011 günlü krokilli raporunda (A1), (B1), (C1), (D1), (E1) ve (F) harfleri ile yeşile boyalı olarak gösterdiği kısımlar yönünden görevsizlik kararı verilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Kararların farklı ve çelişkili olmasının mahkemelere olan güven ilkesini zedeleyeceği, kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması gereği 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında öngörülmüş olduğu gibi, bu husus 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesi ile de Yasa hükmü haline gelmiştir. Hal böyle olunca; Mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkinin giderilmesi suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gereklidir.
Öte yandan; 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen EK 4/1. madde gereğince “6831 sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir. Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, tespit malikiyle birlikte var ise beyanlar hanesinde yararına zilyetlik veya muhdesat şerhi bulunan kişi ya da kişilere aittir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.02.2010 gün 2010/7-70 Esas-2010/86 Karar sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatlarının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HUMK"nun 179/1. maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi, davalının temsilcisinde yanılmış olunması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir. Somut olayda dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek- 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, beyanlar hanesindeki kullanıcı adının ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile Kadastro Müdürlüğü ile lehine kullanım şerhi verilmiş olan şahıslara karşı açılmıştır. Davanın niteliğine göre, husumet Hazine"ye yöneltilmesi gerekirken, dava dilekçesinde Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiş ise de, dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, dava edilmek istenenin aslında Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın sadece Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılgı hali vardır. O halde Mahkemece bu husus re"sen gözetilerek, davanın tespit maliki Hazine"ye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmeli, davanın Hazine"ye yaygınlaştırılması halinde davaya devam edilerek iddia ve savunma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün gözardı edilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.