16. Hukuk Dairesi 2012/5424 E. , 2012/11086 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sonucu Birlik Köyü çalışma alanında bulunan 158 ada 5 parsel sayılı 4.267,46 ve 159 ada 3 parsel sayılı 484,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, parsel üzerindeki fındık ağaçlarının ..."ün kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların kendi zilyetliğinde olduğunu ancak tespit tutanağında ad ve soyadının yanlış yazıldığını belirterek, çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesindeki adının "..." olarak düzeltilmesi istemiyle, Tapu Sicil Müdürlüğü"nü hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanıcı adının "Ömer oğlu ..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı idareyi temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4 maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanmaktadır. Çekişmeli taşınmazlar hakkındaki kullanım kadastrosu tespitleri, askı ilan süresi içinde itiraz kadastro mahkemesinde dava açılmadığından kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmişlerdir. Davacı, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı bulunan adının düzeltilmesini talep etmektedir. Kullanım kadastrosu sonucu beyanlar hanesine yazılan şerhteki isim yanlışlıklarının düzeltilmesine ilişkin davaların, taşınmazın kayıt maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, somut olayda, husumetin davada taraf sıfatı bulunmayan Tapu Müdürlüğü"ne yöneltilmesinde isabet bulunmamaktadır. Ancak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 179/1. maddesi uyarınca, dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi zorunlu ise de, bu bildirim sırasında yapılan yanlışlık davanın, her zaman husumet nedeniyle reddi sonucunu doğurmamakta ve hatanın giderilmesi imkan dahilinde bulunmaktadır. Somut olayda davanın, tapuda kayıt maliki olan Hazineye yöneltilmesi gerekirken, Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilmiş ise de, davacının kayıt maliki olan Hazine yerine Tapu Sicil Müdürlüğü"nü hasım göstermesi şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde, davanın husumetten reddedilmeyip dava dilekçesinin doğru hasma tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği, Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Nitekim, hüküm gününden önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nun "Tarafta İradi Değişiklik" başlığını taşıyan 124. maddesi ile temsilcide yanılgı hali de madde kapsamına alınmıştır. Bu nedenlerle, mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü gerçek hasım olan Hazine"ye tebliğ ettirilip Hazine vekili ya da temsilcisi huzuru ile davaya devam etmek ve bundan sonra işin esasına girerek karar vermek gerekirken, davalı ... aleyhine açılmış bulunan davanın yürütülüp işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.