Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8510 Esas 2012/11035 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8510
Karar No: 2012/11035
Karar Tarihi: 18.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8510 Esas 2012/11035 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

16. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2012/8510 E. ve 2012/11035 K. sayılı kararda ticareti terk suçuyla suçlanan sanığın beraat kararı verildiği, ancak müşteki vekilinin temyiz başvurusu üzerine dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildiği belirtildi. Kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oybirliğiyle karar verdiği ve somut olayın incelenmesinde ticaret şirketinin kayıtlı olduğu adresten başka adreslerde araştırma yapılması nedeniyle bilgiye ulaşılamadığı vurgulandı. Ayrıca, sanık hakkında farklı icra takip dosyasına dayalı olarak yapılan şikayet nedeniyle açılan dava dosyasının varlığına dikkat çekilerek her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, TCK'nun 43. maddesinin ikinci fıkrasının atfı ile birinci fıkrasının uygulanması hususunun tartışılması gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nun 43. maddesinin ikinci fıkrası
- TCK'nun 43. maddesinin birinci fıkrası
16. Hukuk Dairesi         2012/8510 E.  ,  2012/11035 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 4. İCRA MAHKEMESİ


    Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ..."nın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; borçlu şirket yetkilisi olduğu anlaşılan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaması gerekmekte olup, somut olayda, fiili durumun belirlenmesi amacıyla sanığın temsilcisi olduğu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde kayıtlı olduğu adresten başka bir adres olan “Sinan Mahallesi 1254 Sokak Kat:2 No:25 ...” ve “Sinan Mahallesi 1254 Sokak Erdem İş Hanı Kat:2/45 ...” adreslerinde araştırma yapılmış olması nedeniyle ticaret şirketinin kayıtlı adresinde zabıta araştırması yaptırılmadan ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden verdiği en son beyanname örnekleri istenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de, ticareti terk suçu aynı iş yeri ile ilgili olarak aynı yetkilisi/yetkilileri tarafından ancak bir kez işlenebilen bir suç olup, temyiz sebebiyle öğrenilen ve aynı müşteki tarafından farklı icra takip dosyasına dayalı olarak yapılan şikayet nedeni ile açılan ve aynı mahkemenin 2008/2789 Esas, 2008/4404 sayılı kararı ile beraatine karar verilen sanık hakkında dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nun 43 maddesinin ikinci fıkrasının atfı ile birinci fıkrasının uygulanması hususlarının tartışılması için her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara