16. Hukuk Dairesi 2012/9293 E. , 2012/11024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Kutlubeyyazıcılar Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 2 parsel sayılı 3609,98 metrekare yüzölçümünde tarla vasıflı taşınmaz, beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Tamamı 1969 yılından beri Ahmet oğlu ..."ün zilyetliğindedir" şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ... ve ..., taşınmaz üzerinde adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yargılama sonunda davanın, davalı ..."ün kabul beyanı nedeniyle kabulüne, çekişmeli 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan "taşınmazın tamamı 1969 yılından beri Ahmet oğlu ..."ün zilyetliğindedir." ibaresinin iptaline, kadastro tutanağının beyanlar hanesine "taşınmazın tamamı 1969 yılından beri eşit paylar ile ..., ..., ..., ... zilyetliğindedir" açıklamasının yazılmasına, 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen yüzölçümü ve niteliği ile Hazine adına tesciline, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, taşınmazın kendi zilyetliklerinde olduğu iddiası ile dava açarak zilyet olduklarının beyanlar hanesine şerhini istemişlerdir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesi, “6831 sayılı Yasa"nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadasto tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye karşı da fiili kullanımın kanıtlanması zorunludur. Somut olayda,davacının iddiası ve davanın yasal hasım olan davalı Hazinenin savunmasına ilişkin deliller toplanıp, taşınmaz başında keşif yapılarak davacının iddiası araştırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri toplanmalı, taşınmaz başında mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve zilyetlik tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda taşınmazın kullanıcısı, kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenmeli ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yöntemince keşif yapılmadan davalı gerçek kişinin Hazineyi bağlayıcı nitelikte olmayan kabul beyanına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.