Esas No: 2012/8448
Karar No: 2012/10857
Karar Tarihi: 17.12.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8448 Esas 2012/10857 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; çekişmeli taşınmazların tarafların ortak kök murisleri olan ... ya da ..."den gelip gelmediği, ortak murislerinden geliyor ise; terekenin taksim edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturulması bakımından mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahısların katılımı ile yeniden keşif yapılması, muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri de getirtilip incelendikten sonra karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 169 ada 13 ve 250 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi ... ...’ya ait iken ölümü ile mirasçılardan...’nın taşınmazlarda zilyetliğinin başladığı ve 20 yılın üzerinde süren zilyetliğinden sonra onun da ölümü ile davacının zilyetliğinin başlayarak tespit gününe kadar devam ettiği, davacının tespit gününe kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle edinme koşullarının gerçekleşmediği, ancak davalılar murisi...’nın taşınmazlarda 20 yıldan fazla süren zilyetliği nedeniyle lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf, taşınmazların ortak muris ...’dan değil, ...’ın babası olan kök muris ...’den intikalen geldiği ve taksim edilmediği iddiasında bulunmuş, ayrıca; ... oğlu ...’e ait Temmuz 1313 tarih, 607 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Davalı taraf taşınmazların taksim sonucu muris...’ya düştüğünü savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazların kök murislerden ... veya ...’ın hangisinden geldiği ve taksime konu edilip edilmediği noktasındadır. Mahkemece davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı tüm tedavülleriyle getirtilip mahalline uygulanmamış, taşınmazların muris ... veya ...’ın babası ...’den gelip gelmediği çekişme konusu olmasına, bir başka deyişle irsen intikal ettiği çekişme konusu olmamasına rağmen, mirasçılardan...’nın olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Öncelikle, mirasçılar arasında usulüne uygun olarak yapılan taksim bulunmadıkça aralarında zamanaşımı yoluyla kazanmaya ilişkin hükümler uygulanamaz, nitekim taksim edilmemiş terekede mirasçılar iştirak halinde malik olup, birbirlerine karşı üçüncü kişi konumunda değillerdir. Ayrıca terekenin taksim edildiğini iddia eden taraf bu hususu kanıtlama yükümlülüğündedir. Davalılar murisi...’nın, muris ...’ın ölümünden sonra taşınmazlar üzerinde yaklaşık 30 yıl süren zilyetliği de taksime karine teşkil etmeyecektir. O halde öncelikle davacı dayanağı tapu kaydı tüm tedavülleriyle getirtilerek mahalline uygulanmalı, çekişmeli taşınmazları kapsadığının anlaşılması halinde taşınmazların kök muris ...’den geldiği kabul edilmeli, ... terekesinin taksim edilip edilmediği yönünde tarafların varsa delilleri toplanmalı, tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara ait olmadığının anlaşılması halinde muris ...’dan intikal ettiği kabul edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece sayılan hususlar göz ardı edilerek ve yeterli araştırma yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.