Esas No: 2012/7732
Karar No: 2012/10787
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7732 Esas 2012/10787 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Dumlupınar Mahallesi çalışma alanında bulunan 212 ada 25 parsel sayılı 177,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın bahçe ve üzerindeki kargir bina olarak 1993 yılından beri ..."ın fiili kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kendi zilyetliği altında bulunan ve lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan 212 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 250 metrekare yüzölçümünde olması gerekirken, 90 metrekarelik bölümünün, davalı ... lehine 25 parsel numarası altında tespit edildiğini iddia ederek söz konusu 90 metrekarelik bölümde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, 212 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanağındaki gibi tapuya tespit ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkmece, zeminde yapılan ölçümde tarafların kullandıkları yerlerin ölçülerinde bir değişiklik olmadığından davanın sübut bulmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesi ile taşınmazın 90 metrekarelik bölümünün fiilen kullanımında olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Davalı ... ise, bu yerle ilgili olarak davacı ile aralarında lehine Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1674 Esas sayılı kararı olduğunu ileri sürmüştür. Ne var ki yapılan keşifte, tarafların fiili zilyetliklerini tespite yönelik olarak tanık ve yerel bilirkişi beyanına başvurulmadığı gibi davalının sözünü ettiği Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1674 Esas sayılı kararının keşinleşip keşinleşmediği ve taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde bir ilam olup olmadığı hususları üzerinde de durulmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1674 Esas sayılı dosyası getirtilmeli, taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde bir ilam olup olmadığı incelenmeli, taşınmaz başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan
beri, ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmaz başında dinlenmeli, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.