(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9881 E. , 2010/1628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık bir adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava konusu taşınmazın mümkünse aynen, mümkün olmadığı takdirde satılarak ortaklığının giderilmesini istemiş ve davasında tapu maliklerini hasım göstermiştir. Hasım gösterilen paydaşlardan ..."ün davadan önce öldüğünün anlaşılması üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş ve dava mirasçılar huzuruyla görülmeye devam edilmiştir. Ne var ki mahkemece davanın başlangıçta ölü kişiye karşı açılması nedeniyle ölü kişinin husumeti olamayacağı ve ölü kişi hakkında pasif husumetten davanın reddi, diğer paydaşlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilerek kararın bölünmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın tümden pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davası kazananı ve kaybedeni olmayan taraflar için benzer sonuçlar doğuran çift taraflı davalardandır. HUMK.nun 569.maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan birinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçıları davaya dahil edilir. Olayımızda paydaşlardan ..."ün ölü olduğunun anlaşılması karşısında mirasçılarının davaya dahil edilmesinde ve davanın mirasçılar huzuruyla görülmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Adı geçen ..."nın davadan önce veya sonra ölmesi sonuca etkili değildir. Öte yandan paydaşlardan ..."nün de yargılama sırasında öldüğü, ancak mirasçılarının usulünce davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece ölü paydaş Mustafa mirasçıları yönünden usulünce taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken,yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.