Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9043 Esas 2012/10725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9043
Karar No: 2012/10725
Karar Tarihi: 12.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9043 Esas 2012/10725 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadastro mahkemesinde, Karaseyitali Köyü'nde bulunan bir taşınmazla ilgili davada, davalı tarafın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın adına tespit edildiği ancak davacı tarafın tapu kaydı nedeniyle taşınmazın adına tescil edilmesi istemiyle dava açtığı ve Hazine'nin taşınmazın mera olduğu iddiasıyla davaa katıldığı belirtiliyor. Mahkemece yapılan yargılamalar sonrasında, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davacının adına tesciline karar veriliyor. Ancak mahkeme kararı yetersiz olduğu için, yerel bilirkişiler ve tanıklarla yapılan keşif sonrasında tapu kaydının haritasına göre belirlenmesi gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar veriliyor.
Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2012/9043 E.  ,  2012/10725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında temyize konu Karaseyitali Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 8 parsel sayılı 6.328,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı nedeniyle taşınmazın adına tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine taşınmazın mera olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davacı ... adına tesciline, karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, temyize konu 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı dayanağı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece yapılan keşifte tapu kaydının sınırları yerel bilirkişiler ve tanıklara sorularak belirlenmemiş "çekişmeli taşınmazı kapsar" şeklinde soyut beyanlarla yetinilmiştir. Yine fen bilirkişisi raporu da aynı şekilde soyut ifadelerden ibaret olup tapu kaydının hudutları raporda gösterilmemiş, özellikle kayıttaki mezarlık krokide işaretlenmemiş olup, tapu kaydının uygulaması yetersizdir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tesbit edilecek taraf tanıkları huzuruyla taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle davacı dayanağı tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı ve haritası zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulanamaması durumunda ise, davacının dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, keşif sırasında davacının tutunduğu tapu kaydı ve tescil krokisi uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara