Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6866 Esas 2012/10677 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6866
Karar No: 2012/10677
Karar Tarihi: 11.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6866 Esas 2012/10677 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/6866 E.  ,  2012/10677 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Ahmet Yesevi Mahallesi çalışma alanında bulunan 250 ada 13 parsel sayılı 534,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz bahçe ve üzerindeki kargir binanın ..."ın kullanımında olduğu, 250 ada 14 parsel sayılı 534,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, ... ve ... kendilerine ait 12 sayılı parselin ayrı ayrı kullandıkları halde bütün olarak tespit edildiğini, aslında 200"er metrekare olarak ayrı ayrı zilyet olduklarını ileri sürerek buna göre zilyetlik şerhi verilmesini istemişlerdir. Yargılama sırasında davacıların gösterdiği yerin aynı ada 13 sayılı parsel olduğunun anlaşılması üzerine bu parselin kullanıcısı olarak lehine şerh verilen ... da davaya dahil edilmiştir. Keşifte Hasan"ın kullanımının 14 sayılı parselde olduğu belirtildiğinden Mahkemece yapılan yargılama sonunda tespit gibi ... İlçesi Ahmet Yesevi mahallesi 250 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davanın kabulü ile dava konusu ... İlçesi Ahmet Yesevi Mahallesi 250 ada 13 nolu parselde kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz, ekli bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 27,28 m2 alanın yol olarak kullanıldığı, (B) harfi ile gösterilen 199,37 m2 alan bahçe ve üzerinde 2 katlı bina olarak 1997 yılından beri Hüseyin oğlu 1964 doğumlu ..."ün, (C) harfi ile gösterilen 199,67 m2 alan bahçe ve üzerinde 3 katlı bina olarak 1994 yılından beri Hüseyin oğlu 1957 doğumlu ..."ın, fiili kullanımındadır, "şeklinde şerh verilmesine, ... İlçesi Ahmet Yesevi Mahallesi 250 ada 14 nolu parselde kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz bahçe ve üzerinde 4 katlı bina olarak 2004 yılından beri Mustafa oğlu 1962 doğumlu Hasan Ortakın, fiili kullanımındadır," şeklinde şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 25.6.2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide 250 ada 13 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümün yol olduğu, (B) harfi ile gösterilen bölümün davacı ..."ün kullanımında olduğu, (C) ile gösterilen bölümün ..."ın kullanımında olduğu, 250 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ise ..."ın kullanımında olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, çekişmeli taşınmazlar ile bu taşınmazların ne kadar miktarında kim veya kimler tarafından zilyet olunduğu, zilyetlerin zilyetliklerini ne şekilde sürdürdükleri, çekişmeli taşınmazlar üzerindeki yapıların kim veya kimler tarafından yapıldığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak tespit edilmemiş, tarafların beyanı esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu nedenle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve tespit bilirkişileri hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, davaya konu taşınmaz ve bölümleri kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli taşınmazlar üzerindeki binaların kim veya kimler tarafından yaptırıldığı, kimlerin ne zamandan beri zilyet olduğu saptanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden tarafa iadesine, 11.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara