16. Hukuk Dairesi 2011/1820 E. , 2012/10582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Beşirli Köyü çalışma alanında bulunan 1163, 1165, 1266, 1267, 1268, 1324 parsel sayılı 1660, 1050, 8310, 940, 2960 ve 13390 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 1163, 1165 ve 1324 parsel sayılı taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ...tarafından davalılar ... aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Çekişmeli taşınmazlardan 1266 parsel irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mütesaviyen davalılar ... ve ... adına, 1267 parsel irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mütesaviyen davalılar ... ve ... adına, 1268 parsel ise aynı gerekçelerle 4 pay kabul edilerek yarı payı davalı ..., 1"er payı davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 1266, 1267 ve 1268 parsel sayılı
taşınmazlar hakkında davalılar ..., ..., ..., ... ve...aleyhine, tapu kaydına dayanarak dava açmış, payı oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar ..., ... ve ... çekişmeli 1266, 1267 ve 1268 parseller hakkında aynı davalılara yönelik olarak miras paylarına dayanarak dava açmışlar, miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 1163 ve 1165 parsellerin 4354560 şar pay kabul edilerek isimleri ve payları belirtilmek suretiyle ...ve arkadaşları adına, 1266 parselin 43.545600 pay kabul edilerek isimleri ve payları belirtilmek suretiyle ...ve arkadaşları adına, 1267 ve 1268 ve 1324 parsellerin 4.354.560 pay kabul edilerek isimleri ve payları belirtilmek suretiyle ... ve arkadaşları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçılarından ... ile davalı mirasçılarından ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı, taşınmazların önce bir bütün iken satışlar dolayısıyla ayrılıp, sonra tekrar birleştirildikleri, davacılardan Sami ve ...’nun pay satın aldıkları; diğer davacıların davası ile ilgili olarak ise miras payları bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesinde; adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında aleni yargılanma ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkı da yer almaktadır.Anılan prensiplerin amacı, yargılama süresini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme süresini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Aleni yargılama prensibi ile hukuki dinlenilme hakkı, duruşmaların açık yapılması kadar hükmün açık duruşmada tefhimini ve kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılmaktadır. Anayasamızın 141, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27 ve 28. maddelerinde bu hususlara işaret edilmektedir. 1086 sayılı Yasanın 388. ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. ve 298. maddeleri kararın gerekçe içermesini zorunlu kılmaktadır. Anılan maddeler uyarınca gerekçe, "iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” içermelidir. Başka bir deyişle gerekçe; hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Açık duruşmada tefhim olunan hüküm fıkrasında varılan sonucun nedenlerini açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılama prensibi ile hukuki dinlenilme hakkı ile doğrudan çelişmektedir. Somut olayda mahkemece kısa kararda nizalı taşınmazlar hakkında tescil hükmü kurulmayarak uzman bilirkişi raporlarına yollama yapılması suretiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 381/2 ve 388/son fıkralarına aykırı işlem yapılması kısa karar ile gerekçeli karar arasında da çelişki yaratılması nedeniyle verilen karar, usul ve yasaya aykırı olduğu gibi; kabule göre, çekişmeli 1163, 1266, 1267 ve 1268 sayılı parseller yönünden pay ve payda eşitliği sağlanmadan hükmün infazında tereddüte neden olacak şekilde karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre hükmü temyiz eden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 10.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.