Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13125 Esas 2022/8674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13125
Karar No: 2022/8674
Karar Tarihi: 16.11.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13125 Esas 2022/8674 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/13125 E.  ,  2022/8674 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, hakaret, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
    Suç Tarihleri : 20/04/2015, 27/03/2015
    Hükümler : 1- Şantaj suçundan TCK’nın 107/1, 43/1, 62, 52/2, 53/1-a-b-c-d-e, 53/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Hakaret suçundan TCK’nın 125/2. maddesi yollamasıyla 125/1, 43/1, 62, 53/1-a-b-c-d-e, 53/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    3- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 134/2, 62, 53/1-a-b-c-d-e, 53/3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Şantaj, hakaret, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Şantaj ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Sanık ... ile mağdur ...’in tanışıp, sevgili olmalarının ve 25.01.2014 ile 2014 yılının Temmuz ayında cinsel ilişkiye girmelerinin ardından, sanığın, mağdurdan, çıplak fotoğraflarını göndermesini istediği, isteğini yerine getirmeyen mağdura, yaşadıkları cinsel ilişkiyi ailesine anlatacağını söylediği, daha sonra mağdurun, üstü açık göğüsleri görünür biçimde yüzü görünmeyen kendisinin çektiği fotoğrafını ve toplam 7-8 adet özel fotoğrafını sanığa gönderdiği, bir süre sonra, mağdurun Oğuz isimli bir erkek arkadaşıyla çektirdiği fotoğrafını Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yayımladığı ve taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı dönemde, sanığın, mağdurun kullanımındaki cep telefonuna, 03.04.2015 günü saat 21:49'da, “O oguzuda s.kdim senide s.kdim simdi tolgaya elife simdi neler anlatiyom buse ozge neler biliyo bak kendin kasindin oznur arkasadsin fotona yorum yapmış yerin seni diye :) demekki herkez takipde goruyo hadi bakalım sinem kim daha delikanli ya ararsin yada hayatini s.kerim”; 05.04.2015 günü saat 00:06'da, “Ya simdi o watsabin engelini kaldirirsin yada aklina gelebilecek herkez ogrenir”; 18.04.2015 günü saat 15:49'de, “Sen 95 kisiyi takip et sacini boyat fotolar at he simdi si.dim seni baj seni nasil rezil odiyom bak o istagrama bak simdi bak”; 20.04.2015 günü saat 00:38'de, “Kodumun gevsegi” biçiminde mesajlar gönderdiği, 03-04.04.2015 tarihlerinde WhatsApp adlı uygulama üzerinden yaptığı görüşmelerde de; mağdura, “... Ya ara yada facebooka gir kötü olur senin için inat etme zararlı çıkarsın ... Babanın a.ına korsun ben seni s.ktim şimdi ... Kaltağı insgramında 67 takip eden 43 takip edilen kişi var ... Şimdi görürsün kimler kimler görüyo ... Ya şimdi fotonu atarsın yada kötü haberi duyarsın, bakalım sinem kim daha delikanlı ya ararsın yada hayatını s.kerim ...” şeklinde sözler söylediği iddialarına dayalı olarak, sanık hakkında zincirleme şekilde şantaj ve zincirleme şekilde hakaret suçlarından kamu davaları açıldığı olayda;
    Sanığın, hakaret suçunu, uzlaştırma ve basit yargılama usulü kapsamına girmeyen şantaj suçuyla birlikte işlediği gözetilerek yapılan incelemede; sanığa yüklenen şantaj ve hakaret suçlarının sübut bulduğuna, temel cezaların asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesine, bir suç işleme kararının icrası kapsamında mağdura karşı aynı suçları birden fazla işleyen sanık hakkında TCK'nın 43/1. madde ve fıkrasında düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanmasına yönelik mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş; şantaj ve hakaret suçlarının işlendiği tarihin gerekçeli karar başlığına yazılmaması ile sanığın sübutu kabul edilen şantaj suçunun yasal unsurlarının tarif edildiği TCK'nın 107/2. madde ve fıkrasının uygulama maddesi olarak gösterilmemesi, mahallinde ilave edilmesi mümkün noksanlıklar olarak değerlendirildiğinden; TCK'nın 107/1. madde ve fıkrası gereğince asgari hadden uzaklaşılarak belirlenen 1 yıl 6 ay hapis ve 30 gün adli para cezasının, aynı Kanun’un 43/1. madde ve fıkrası gereğince ½ oranında artırılması sonucunda, 1 yıl 15 ay hapis ve 45 gün adli para cezası hükmetmek yerine, TCK'nın 61. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde, ayların yıla dönüştürülüp, 2 yıl 3 ay hapis ve 45 gün adli para cezası hükmolunması, TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak, 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 37 gün adli para cezasına hükmedilmesinden dolayı tayin edilen sonuç cezanın doğru olması nedeniyle sonuca etkili olmayan mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak kabul edildiğinden; ayrıca, T.C. Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi, infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığa isnat edilen suçların yasal unsurlarının oluşmadığına, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
    B) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- İddianamedeki anlatıma ve mağdurun 27.04.2015 tarihli ifadesine göre; 27.03.2015 olan suçun işlendiği tarihin gerekçeli karar başlığına yazılmaması suretiyle CMK’nın 232/2-c. madde, fıkra ve bendine uyulmaması,
    2- Kayden 29.01.1998 doğumlu mağdur ...’in üstü açık göğüsleri görünür biçimindeki fotoğrafının, bir dönem sevgilisi olan sanık ... tarafından, 27.03.2015 tarihinde, Instagram isimli görüntü paylaşım sitesinde, herkesin görebileceği şekilde paylaşıldığı iddiasına dayalı olarak, sanık hakkında TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kamu davası açıldığı olayda;
    Sanığın, mağdur çocuğun, cinsel arzuları tahrik ve istismar eden, toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı niteliktekteki müstehcen görüntüsünü, Instagram’da yayınlaması biçiminde sübut bulan eyleminden dolayı sanık hakkında TCK'nın 44. maddesi gözetilerek, aynı Kanunun 226/5. madde ve fıkrasında tanımlanan müstehcenlik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, sanığa isnat edilen eylem sadece TCK’nın 134/2. madde ve fıkrası kapsamında değerlendirilerek, mağdur çocuğun yaşı ile mağdur çocuğun yayınlanan görüntüsünün özelliklerini dikkate almayan yetersiz gerekçelerle görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    3- Kabul ve uygulamaya göre de:
    a) Sanığın, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu, uzlaştırma kapsamına girmeyen şantaj suçuyla birlikte işlemediği gözetildiğinde; 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik CMK'nın 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşma kapsamında olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı soruşturma evresinde CMK'nın 253. maddesi uyarınca sanık ile şikayetçi arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma evresinde de aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    b) T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının infazda gözetilerek saklı tutulmasına, 16.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara