Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13583 Esas 2012/14595 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13583
Karar No: 2012/14595
Karar Tarihi: 20.12.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13583 Esas 2012/14595 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/13583 E.  ,  2012/14595 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2008 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Asıl ve birleştirilen davalar, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, ... köyü 460 sayılı parselde davalıların murisi... adına kayıtlı 5/240 payın ... kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü,davalılar ... ve ... mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi 5578 sayılı Kanunla değiştirilerek;
    ... arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak ... arazileri, özel ürün arazileri, dikili ... arazileri ve marjinal ... arazileri olarak sınıflandırılmıştır.
    Yapılan düzenleme ile, tarımsal arazinin bu niteliğinin ... kütüğüne şerh edileceği,
    Belirlenen parsel büyüklüğünün; mutlak ... arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili ... arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal ... arazilerinde 2 hektardan küçük olamayacağı, ... arazilerinin bu büyüklüklerin altında ifraz edilemeyeceği, bölünemeyeceği veya küçük parsellere ayrılamayacağı,

    Ayrıca, Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere ... arazilerinin, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemeyeceği,
    Bölünemez büyüklükteki ... arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği veya rehnedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
    Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu ... arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaatlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
    Bu nedenle; yukarıda belirtilen bölünemez büyüklükteki ... arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehnedilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devredilmesinde veya rehnedilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken ... arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
    Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan ... arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
    Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu ... arazilerinin, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devredilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu ... arazisinin tümü rehnedilebilir.
    Yürürlükteki mevzuata göre yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzi imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
    Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
    ... arazisinin hangi sınıfa girdiği, ... ve ... Bakanlığı ... İl veya İlçe Müdürlüklerine sorulmak suretiyle veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilmesi; eğer bölünemez büyüklükte ... arazisi ise tescilli olduğu ... kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8. maddesine tabidir” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
    Talep konusu parselin bulunduğu yerin imar planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının ..., uygulama imar, v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilmeli; bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilmelidir.

    5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararlarına geçerlilik tanınması mümkün değildir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince;... 5. Noterliğince düzenlenen 14.5.1991 tarihli ve 21509 No"lu Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Ferağ Vekaletnamesi başlıklı sözleşme ile ...,... Köyü, 164000m2 bağ vasıflı taşınmazdaki payını davalı ..."a satmayı vaat etmiş, bedelini aldığını ve zilyedliğini teslim ettiğini, ferağını vereceğini vaad etmiştir. Satış vaadi alacaklısı ... da... 6. Noterliği"nin 02.01.1997 tarihli ve 14 No"lu Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşme ile ..."in satmayı vaat ettiği 460 sayılı parseldeki payını ..."a satmayı vaat etmiş, bedelini nakden aldığını belirtmiştir.Dava konusu edilen... Köyü, 460 sayılı parsel 164.000,00m2 olup bağ vasfındadır. Satış vaadinde bulunan ... 5/240 pay sahibi olup kendisine düşen payını satmayı vaat etmiştir. Bu durumda mahkemece satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın belirlenen tarımsal niteliğinin ... ve ... Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Satış vaadi sözleşmesine konu payın arazinin büyüklüğü itibariyle belirlenen tarımsal niteliğine göre satışının mümkün olmadığının anlaşılması halinde davanın reddi, aksi halde kabul kararı verilmesi gerekir.
    Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara