Esas No: 2022/3074
Karar No: 2022/8611
Karar Tarihi: 16.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3074 Esas 2022/8611 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/3074 E. , 2022/8611 K.Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edildi. Dosyayı inceleyen Ceza Dairesi, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmamasının mahkeme takdirine bırakıldığını ve bu dosyada bu usulün uygulanmadığı belirtildi. Ancak, sanığa hüküm verilen adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Olayda asli kusuru bulunan sanığın, tek yönlü yolda seyir halindeyken kavşakta geçiş önceliğine uymayarak motosiklete çarpması sonucu mağdurenin yaralandığı ifade edildi. Yargılama sonucunda, sanığın kusurunun asli olduğu ve sanık lehine kanuni düzenlemelerin uygulanmadığına dair itirazların reddedilerek, verilen hüküm doğrultusunda ONANMASINA karar verildi. Kanun maddeleri olarak; 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma üzerine incelenen kararda mahkemece basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına ve genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre, olay günü, gündüz vakti, meskun mahalde, sanığın sevk ve idaresindeki otobüsle bölünmüş tek yönlü yolda seyir halindeyken olay mahalli Sorgun Bulvarı kavşağına geldiğinde, seyir yönünde bulunan Dur levhasına rağmen kavşakta geçiş önceliğine uymayarak seyir istikametine göre yolun solundan, ana yoldan gelmekte olan ...’nin sevk ve idresindeki motosikletin sağ yan kısımlarına çarpması sonucu ...’nin yaşamını tehlikeye sokan ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, kaza tespit tutanağı, trafik bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi raporlarına göre sanığın asli kusurlu olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusur durumuna, kaza tespit tutanağı ile yetinildiğine, sanık lehine kanuni düzenlemelerin uygulanmadığına, katılan vekilinin ceza miktarına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 16.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.