Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13549 Esas 2012/14572 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13549
Karar No: 2012/14572
Karar Tarihi: 19.12.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13549 Esas 2012/14572 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/13549 E.  ,  2012/14572 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit irtifakı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek 26 sayılı parsel lehine, 23 ve 25 parseller aleyhine geçit irtifakı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, 23 sayılı parsel maliki davalı ... temyiz etmiştir.
    Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal
    sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Somut olayda; aleyhine geçit kurulan 23 sayılı parselin yüzölçümü bitişiğindeki 22 ve 25 sayılı parsellerden daha küçüktür. Dosya içerisindeki daha önce açılmamış sayılmasına karar karar verilen Bekilli Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/59 esas 2000/7 karar sayılı dosyası içerisindeki 23.09.1999 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı renkle gösterilen seçenekten geçit kurulması daha uygundur. Fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince 22 ve 25 sayılı parseller üzerinden geçit kurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Hemen Ara