Esas No: 2012/13553
Karar No: 2012/14561
Karar Tarihi: 19.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13553 Esas 2012/14561 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2006 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, meraya elatma nedeniyle eski hale getirme bedeli isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Davacı ... tarafından kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı anlaşılan çekişmeli yerlerin mera vasfında olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Davalı cevabında, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda meraya tecavüz suçundan beraat ettiğini, dava konusu yerin mera olmadığını savunmuştur. Ancak,... 2. Asliye Ceza Mahkemesince davalı hakkında Türk Ceza Kanununun 513/2. maddesi gereğince açılan davada beraatine karar verilmiş ise de kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 02.02.20120 tarihli 2008/2200 Esas 2010/1124 sayılı Kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/532 Esas sayılı dosyasında mahkemece çekişmeli yerin niteliği ...
ve ... Bakanlığından sorulmuş, dava konusu yerlerin tapulama harici olduğu, mera parseli olarak sınırlandırıldığı, ancak henüz mera parseli olarak kesinlik kazanmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre çekişmeli yerin mera niteliğinde olup olmadığı kesin olarak tespit edilmiş değildir. Meraya elatma nedeniyle eski hale getirme bedeli istenebilmesi için öncelikle dava konusu tescil harici yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun ilgili hükümleri gereğince mera vasfında olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Diğer taraftan, yargılamanın devamı sırasında çekişme konusu yerlerin kısmen ... adına tarla vasfıyla 1782 parsel numarası ile tahdit ve tescil edildiği de anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı idarenin talebi doğrultusunda davalının 19.02.2003 tarihinde buradan Valilik kararı ile men edildiği tarih itibariyle mahkemece çekişmeli yerlerin geriye kalan kısmının mera vasfında olup olmadığı, bu yerlerde mera komisyonu çalışmaları yapılıp yapılmadığı ... Müdürlüğünden sorularak, herhangi bir çalışma bulunmadığı takdirde mahallinde keşif yapılmak suretiyle taşınmazın niteliği mahalli bilirkişiler dinlenerek ayrıca fen ve ziraatçı bilirkişilerden alınacak raporlarla belirlenerek mera vasfında olduğu saptandığı takdirde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmelidir.
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.