Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1567 Esas 2022/8663 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 12/10/2021

Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10/09/2021 tarihli ve 2020/112436 soruşturma, 2021/36941 esas, 2021/8838 sayılı iddianamenin iadesine dair ... 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2021 tarihli ve 2021/230 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2021 tarihli ve 2021/330 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, ... 21. Ağır Ceza Mahkemesince, şüpheliye ait olan ve arıza yapması nedeniyle dörtlü uyarı ışıkları yanar biçimde yolun en sağ şeridinde bekleme durumunda olan araca arkadan çarpma biçiminde gerçekleşen olayla ilgili Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı, bu rapor dışında başkaca bir rapor alınmasına gerek duyulmadığı ve dolayısıyla Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuyla yetinilerek soruşturmanın sonuçlandırıldığı anlaşılan iddianamede değerlendirme yapılırken şüphelinin kusursuz olarak belirtildiği Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunun yok sayılarak ve bunun somut kanıtlarını ortaya koymadığı gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, iddianamede ''yapılan soruşturma sonucunda her ne kadar kazanın oluşumunda Trafik İhtisas Dairesinin raporunda şüpheliye herhangi bir kusur atfedilmemiş ise de trafiğin süratli aktığı, duraklama yapılmasının tehlike teşkil edeceği yolda aracın arızalandığını farkeden şüphelinin emniyet şeridine geçmekte gecikme gösterdiği, aracın sinyal lambalarının yanıyor olması şüphelinin kusurunun ortadan kalkmasını sağlamayacağı, aracının arızasını müsait bir yerde kontrol etme imkanı bulunan şüphelinin hemen emniyet şeridine geçmeyip bir süre yola devam etmesi ve sonrasında aracı durdurması nedeniyle kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kusurlu davrandığı'' şeklinde belirtildiği üzere dosyada mevcut Trafik İhtisas Dairesinin raporunun tek delil olmadığı, kaza tespit tutanağına göre şüphelinin kusurlu bulunması dayanak alınarak söz konusu iddianamenin hazırlandığı, yine şüpheli ...'nın olay tarihinde kullanmakta olduğu ... ile müştekilere çarparak üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçu yönünden yapılacak yargılama sırasında davayı gören mahkemece tarafların kusurluluğuna ilişkin yeniden bir raporun aldırılabileceği, mahkemenin gerek görmesi halinde olay yerinde yapılacak bir keşif sonucu kusur durumunun tespit edilebileceği, mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu, mahkemenin takdirinde olan bilirkişi raporu alınması hususunun ise iade sebebi olamayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/01/2022 gün ve 94660652-105-34-24103-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/02/2022 gün ve 2022/13646 sayılı ihbarnamesi ile ihbar ve dava tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
14/08/2020 günü saat 17:00 sıralarında şüphelinin sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışı, bölünmüş, düz ve eğimsiz asfalt yolda seyir halindeyken, sağ şeritte durakladığı sırada otomobilin arka sol kısımlarına, aynı istikamette arkasında seyir halinde olan Kutay Ecevit'in idaresindeki motosikletin çarpması neticesinde motosikletin savrularak aynı istikamette sol şerit üzerinde seyir halinde olan İdris Keskin'in idaresindeki otomobil ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve Kutay Ecevit ile motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan Elif ... ...'ın öldüğü,
Şüpheli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2021 tarihli ve 2020/112436 soruşturma, 2021/8838 sayılı iddianamenin düzenlendiği, iddianamenin ... 21.Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2021 tarihli ve 2021/230 iddianame değerlendirme sayılı kararıyla ''olayla ilgili Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı; bu rapor dışında başkaca bir rapor alınmasına gerek duyulmadığı ve dolayısıyla Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuyla yetinilerek soruşturmanın sonuçlandırıldığı anlaşılan iddianamede değerlendirme yapılırken şüphelinin kusursuz olarak belirtildiği Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunun yok sayılarak ve bunun somut kanıtlarını ortaya koymadan, kusur esasına dayalı bir suç olan taksirle ölüme neden olma suçundan şüphelinin cezalandırılmasını isteyen iddianame düzenlemek suretiyle, iddianamenin 5271 sayılı CMK'nın 170-174 maddelerine aykırı olarak düzenlendiği'' gerekçesiyle iadesine karar verildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu karara karşı itiraz edildiği, itiraz merci olan ... 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2021 tarihli ve 2021/330 değişik ... sayılı kararı ile iddianamenin iadesine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması gerekçesi ile reddine verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
... 21. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianamenin iadesine ilişkin kararda, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunun yok sayılarak ve bunun somut kanıtlarını ortaya koymadan iddianame tanzim edildiğini belirtilerek iade kararı vermiş ise de; dosya içerisinde, meydana gelen olaya ilişkin kaza tespit tutanağı ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen raporun mevcut olduğu, kaza tespit tutanağında şüphelinin kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen raporda ise şüphelinin kusurunun bulunmadığı belirtildiği ve iade edilen iddianamede ''Yapılan soruşturma sonucunda her ne kadar kazanın oluşumunda Trafik İhtisas Dairesinin raporunda şüpheliye her hangi bir kusur atfedilmemiş ise de; trafiğin süratli aktığı, duraklama yapılmasının tehlike teşkil edeceği yolda aracın arızalandığını farkeden şüphelinin emniyet şeridine geçmekte gecikme gösterdiği, aracın sinyal lambalarının yanıyor olması şüphelinin kusurunu ortadan kalkmasını sağlamayacağı, aracının arızasını müsait bir yerde kontrol etme imkanı bulunan şüphelinin hemen emniyet şeridine geçmeyip bir süre yola devam etmesi ve sonrasında aracı durdurması nedeniyle kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kusurlu davrandığı'' şeklindeki ibarenin mevcut olduğu dikkate alındığı, tek delilin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen raporun olmadığı, kaza tespit tutanağınına atıf yapılarak şüphelinin kusurlu olduğunun iade edilen iddianamede belirtildiği, 5271 sayılı CMK'nın 170/2. madde ve fıkrasında "soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler" denilmekte olup, aynı maddenin 3. fıkrasında iddianamede hangi hususların gösterileceği sayılmıştır. Aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise hangi hallerde iddianamenin iadesine karar verileceği açıkça belirtilmiş olup, bu konuda mahkemenin takdir hakkı bulunmamaktadır. Yukarıda izah edilen hususların, kanunda belirtilen iddianamenin iadesi sebepleri arasında yer almadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... 22.Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2021 gün, 2021/330 değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.