14. Hukuk Dairesi 2012/14544 E. , 2012/14495 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2009 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ile duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av.... ile davalı ... vekili Av.... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı yükleniciler ... ve Mehm... ile davalı arsa maliki ... arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicilere bırakılan 4 parsel sayılı taşınmazda 3 numaralı bağımsız bölümün yükleniciler tarafından ... 3.Noterliği’nde düzenlenen 08.08.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satışının vaat edildiğini, yüklenicilerin arsa malikine karşı edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Davalı yüklenicilerden ... davacının edimlerini yerine getirmediğini; davalı arsa maliki ise, yüklenicilerin edimlerini yerine getirmediğini, edimler yerine getirildiğinde tapuyu devredeceğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir.
Temlike konu bağımsız bölüm konut niteliğindedir. Temellük eden davacı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yapılan tanıma göre tüketici, ona temlik işleminde bulunan davalı yüklenici ticari bir kişidir.
4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da kanun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Ayrıca, alacağın devri ve borcun üstlenilmesi 818 sayılı Borçlar Kanununun 162 ila 181.maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin “alacağın devri” (temlik) işlemine dayalı olarak ... iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur.
Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması yerine çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 900TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine 18.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.