16. Hukuk Dairesi 2012/5898 E. , 2012/10295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Orhangazi Mahallesi çalışma alanında bulunan 112 ada 5 parsel sayılı 446,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın bahçe olarak üzerindeki iki katlı bina ile birlikte 15 yıldan beri İlyas oğlu ... ve Hayati oğlu ..."ün müştereken kullanımlarında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmış, lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli 112 ada ve 5 nolu parselin davalılar ... ve ..."un müştereken fiili kullanımında olduğu ve davalılar tarafından taşınmaza zilyet edildiği kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşiflerde dinlenen taraf tanıklarının beyanları arasında çelişkiler bulunmaktadır. Mahkemece, sözkonusu çelişkilerin giderilmesine çalışılmamış, soyut içerikli, yetersiz ve çelişkili beyanlarla yetinilmiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve tarafların delil listelerinde isimleri yazılı olan tüm tanıklar hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından, ne şekilde sürdürüldüğü ve halen çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan evde oturan kişilerin hangi sıfatla taşınmazı kullandıkları hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, oluşabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.