Esas No: 2012/13260
Karar No: 2012/14478
Karar Tarihi: 17.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13260 Esas 2012/14478 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.08.2003 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 03.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların 11.09.1979 tarihli ve 8639 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazlardaki paylarının satışını vaat ettiklerini ileri sürerek ... iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.
Davalılar kesin hüküm nedeniyle ayrıca satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra on yıl geçtiğini belirterek, zamanaşımı nedeniyle, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki belge ve delillere göre; satış vaadinde bulunan davalıların elbirliği mülkiyeti rejimi gereği maliki bulundukları vaat konusu 354 parsel sayılı taşınmazda davalılar dışında muris..."un mirasçısı olması sebebiyle elbirliği ortağı bulunan ..."un sözleşmeye iştirak etmediği ileri sürülmekte, 29.06.1983 tarihli veraset belgesine göre de, ..."un muris ..."un mirasçısı olarak yer aldığı anlaşılmaktadır.
04.09.2000 ve 20.04.2004 tarihli veraset belgelerine göre ise,..."un muris ..."un mirasçısı olarak yer almadığı görülmektedir. Çekişme konusu taşınmazlarda ... hissesinin 08.09.2000 tarihinde 04.09.2000 tarihli veraset belgesine göre davalılara tapuda intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davalılar,..."un gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine iştirak etmediğini, bu durumun satış vaadine dayalı tescil davasının sonucunu etkilediğini iddia etmiş ve bu konuda 29.06.1983 tarihli veraset belgesini ibraz etmiştir. ... kayıtlarındaki intikalin ise, bu veraset belgesi ile çelişen 04.09.2000 tarihli veraset belgesine göre yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davacıya, birbiri ile çelişen veraset belgelerinden hatalı olan veraset belgesinin iptali ile hatalı veraset belgesine göre oluşmuş ise çekişme konusu taşınmazların ... kaydındaki mirasçıların paylarının düzeltilmesi için ilgili mahkemesine dava açmak üzere süre verilmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, satış vaadine konu taşınmazın gerçeğe uygun olup olmadığı anlaşılmayan mirasçılık belgesi ile oluşan pay durumu ve gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi esas alınarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davalı taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin dava dilekçesindeki harçlandırılmış değer üzerinden kabul ve red oranına göre tayini gerekir. Harç tamamlanmadığı halde keşifte belirlenen değer üzerinden vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.