Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9951 Esas 2010/1521 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/9951
Karar No: 2010/1521
Karar Tarihi: 16.2.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9951 Esas 2010/1521 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen paydaşlık giderilmesi davasına dair kararda, davalılardan birkaçına ilanen tebligat yapılamadığı ve yurt dışındaki belirtilen adreslerine sorunsuz bir şekilde dava dilekçesinin tebliği yapılmadığı belirtildi. Bu nedenle mahkemenin, yanlış bir yöntem olan ilanen tebligat yoluyla karar vermesi hatalı bulundu ve kararın bozulması gerektiği sonucuna varıldı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, HUMK'nun 428. maddesi olarak belirtildi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/9951 E.  ,  2010/1521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, ... parsel No’lu taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu edilen ... parsel No’lu taşınmaza tarafların birlikte malik olduklarını, tarafların uzlaşarak taşınmazı paylaşmalarının mümkün olmadığını belirterek, taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, bir diyeceklerinin olmadığını, taraf teşkilinin ve eksik işlemlerin tamamlanmasını, takdiri mahkemeye bıraktıklarını bildirmiştir. Diğer davalılar duruşmalara gelmemiş ve bir beyanda bulunmamışlardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı,taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını ortaklardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmalıdır. Bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Olayımıza gelince; dava konusu edilen taşınmazların paydaşlarından davalılar ..., ... ve ...’ın adresleri yargılama sırasında davacı tarafça ... Str. ... / ... RG .../... olarak bildirilerek bu adrese tebligat yapılması istenmiş, mahkemece adı geçen davalıların bildirilen adreslerine iadeli taahhütlü tebligat çıkarılmıştır. Peşi sıra PTT Müdürlüğünce ..., ... ve ... adına çıkarılan tebligatların “aranmamıştır” şerhi ile iade edildiğinin bildirilmesi üzerine bu davalılara ilanen tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması yoluna gidilmiştir. Yurt dışına yapılacak tebligatlar Tebligat Kanunu’nun 25 ve Tebligat Tüzüğü’nün 36 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Adı geçen davalıların yurt dışı adresleri bildirildiğine ve adresleri belli olduğuna göre Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümleri gereğince yurt
    dışında Türk vatandaşlarına yapılacak tebligat yöntemine göre dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekirken ilanen tebligat yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda mahkemece davalılar ..., ... ve ...’ın yurt dışındaki belirtilen adreslerine yöntemine uygun dava dilekçesinin tebliğ olunması, taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara