Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13334 Esas 2012/14461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13334
Karar No: 2012/14461
Karar Tarihi: 17.12.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13334 Esas 2012/14461 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/13334 E.  ,  2012/14461 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.05.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlemesi ve eski hale getirilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
    Davacı, komşu 163 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısı olan davalının 163 ada 1 parsel sayılı taşınmazı içerisinde kalan duvarını yıktığını, bahçesindeki pis sular ile yağmur sularının kendi taşınmazına taşarak zarara sebep olduğunu belirterek elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı taşınmazı içerisinde kalan eski duvar bölümünü yaptırmayı kabul ettiğini ancak davacının taşınmazına akan suların akışının önlenmesi yönündeki talebinin kot farkı nedeniyle reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne, 20.01.2012 tarihli raporda belirtilen su toplama merkezi projesinin uygulanması ile davacı taşınmazına suların akmasının önlenmesine ve 27.02.2012 tarihli raporda belirtilen eski duvarın yıkılan bölümünün eski hale getirilmesine, eski hale getirme bedeli olan 338,76 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı temyiz etmiştir.
    Dava, Türk Medeni Kanununun 737. maddesi gereğince komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 20.01.2012 tarihli inşaat mühendisi bilirkişi raporunda davalının zilyetliğinde bulunan 163 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile davacının maliki olduğu 163 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arasında kot farkı bulunduğu, kot farkı nedeniyle 163 ada 2 sayılı parselde
    biriken yağmur sularının davacıya ait 163 ada 1 parsel sayılı taşınmaza aktığı, davalının parselinden gelen yağmur suları nedeniyle davacının bahçesinin ve ahırının zarar gördüğü, bu nedenle su toplama merkezinde toplanacak suyun 1 ve 2 no"lu parsellerin yanından geçen sokağa drenaj merkezi kotu ile tahliye merkezi kotu eşitlenerek bırakılması gerektiği belirtilmiştir.
    TMK’nun 742. maddesi gereğince davacı, doğal olarak akan suların akışına katlanmak zorundadır. Aynı yasanın 743. maddesinin 2. fıkrasına göre de doğal olarak akan sulardan alt taraftaki arazi maliki zarar görmekte ise, bu suların tahliyesi için davacının arazisi üzerinde bir çözüm aranmalıdır. Hükme esas alınan krokide su toplama merkezinin hangi parselde kaldığı anlaşılamamaktadır. Davacıya verilen zararın nasıl ve ne şekilde giderileceğine dair çözüm bulunup bunun infaza elverişli şekilde krokide gösterilmesi gerekir.
    Ayrıca, İcra ve İflas Kanununun 30. maddesinde bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair ilamların İcra Müdürlüğünce nasıl infaz edileceği hükme bağlanmış ve anılan hükümde bir işin yapılmasına dair ilamlar sebebiyle sarf edilecek giderlerin, ya icra dairesinin tayin edeceği bilirkişinin bulduğu bedelin talepte bulunan tarafından ileride borçludan tahsil olunmak üzere ödeneceği veya icra dairesinin borçlunun haczedeceği malından karşılanmak üzere ilamın infaz edileceği belirtilmiştir. Açıkçası ilamın icrası için yapılacak giderler ancak mahkeme hükmünün kesinleşmesi ve icra müdürlüğünden infazının talep edilmesi halinde icra müdürünün belirleyeceği yöntemle tahsil edileceğinden bunun açılan davada peşinen istenme olanağı yoktur.
    Mahkemece anılan yasa hükmü gözden kaçırılarak davacı parseli içerisinde kalan eski duvarın yıkılan bölümünün eski hale getirilmesine karar vermek ile yetinilmek gerekirken, ayrıca eski hale getirme bedeli olan 338,76 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukakrıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.12.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara