Esas No: 2012/13210
Karar No: 2012/14410
Karar Tarihi: 13.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13210 Esas 2012/14410 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 03.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, çevreye ve sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davalı, kurulu olan baz istasyonunun sağlığa zararı olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, baz istasyonunun bulunduğu apartmanın çatısının 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4/c maddesi gereğince ortak yerlerden olup dava konusu taşınmazda kat mülkiyeti oluşturulması nedeni ile ortak yerlerin kullanılması, kiralanması veya kullandırılmasından kaynaklı zararlardan kat maliklerinin arsa payları oranında sorumlu olacakları, uyuşmazlığın çözümünde 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 737. maddesi gereğince, herkes taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetlerini sürdürürken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Malik, mülkiyet hakkını kullanırken komşuluk hak ve hukukunu düzenleyen kanun hükümlerine uymak zorundadır. Başka bir anlatımla; malik, mülkiyet hakkını hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içerisinde kullanabilir.
.Somut olayda, üzerinde kat mülkiyeti kurulan 975 ada 22 ve 24 sayılı parsellerin maliki olan ve halen mesken nitelikli bağımsız bölümlerinde oturan davacılar, komşu 26 sayılı parsel üzerindeki apartmanın çatısına kurulan baz istasyonunun çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğunu, yerleşim yerlerinde bulunmaması gerektiğini ileri sürerek kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddiaların ileri sürülüş şekline göre uyuşmazlığın Türk Medeni Kanununun 737 ve devamı maddelerinde düzenlenen komşuluk hukukundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar karşısında uyuşmazlığın anılan hükümler çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekir.
Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek komşuluk hukuku ilkeleri gereğince baz istasyonunun kaldırılmasının gerekip gerekmediği konusunda araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.