16. Hukuk Dairesi 2012/5029 E. , 2012/10223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 3, 17, 18, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31 ve 33 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde adına tespit gören 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 101 ada 19 parselin hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda belirtilen 27,99 metrekarelik kısmı ile, 101 ada 20 parselin 26,06 metrekarelik kısmının kadastro tutanağının iptali ile bu kısımların 101 ada 1 nolu parsele dahil edilerek Hazine adına tespitine, 101 ada 19 ve 20 parsellerin kalan kısmının aynen tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 101 ada 19 parselin 27,99 metrekarelik, 20 parselin 26,06 metrekarelik bölümünün 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava tapu kaydına dayanılarak tapu kaydındaki miktar eksikliğinin komşu parsellerden tamamlanması talebi ile açılmıştır. Mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 1998/869 Esas, 762 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda çekişmeli 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırındaki diğer parseller davalı hale getirilerek taraf teşkili sağlanmış ise de, Hazinenin dayandığı tapu kaydı ile davalı parsellere uygulanan tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren getirtilip yöntemine uygun şekilde uygulanmamıştır. Bozma ilamına uyulduğuna göre gereğinin tam olarak yerine getirilmesi zoruludur. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle, Hazinenin tutunduğu tapu kaydı ile davalı diğer taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının ilk tesislerine ilişkin kayıt ve belgeler ile varsa haritaları getirtilmeli, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından Hazinenin tutunduğu tapu kaydı ile çekişmeli diğer parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının sınırları hakkında tek tek bilgi alınmalı, gösterilen sınırların fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlemesi istenmeli, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilmeleri gerektiği düşünülmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimin kullandığı, zilyetliğin kimden kime ve ne surette geçtiği, taşınmazların ne kadar süredir, ne amaçla ve ne şekilde kullanıldığı gibi hususlarda olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, varsa tapu kayıtlarının haritaları uygulanmalı ve Hazinenin tutunduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı kesin olarak saptanmalı, çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları ile Hazine tapusunun çakışması halinde hangi tapu kaydına üstünlük tanınacağı tartışılmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte rapor ve harita düzenlettirilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilip inceleme yapılmadan karar verilmesi ve davalı hale getirilen 101 ada 3, 17, 18, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili tescil hükmü kurulmaması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, çekişmeli 101 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmek suretiyle tesciline karar verilen taşınmaz bölümlerinin fen bilirkişisi raporunda açıkça gösterilmemiş olması nedeniyle infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.