(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9644 E. , 2010/1498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, bir adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, tarafların 6663 ada, 11 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... vekili dava konusu taşınmazın İzmir onaylı imar planında 13 nolu açık bölgesel otopark olarak düzenlendiğini, Belediye Encümeninin 27.04.1995 tarih ve 061083 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiğini ileri sürerek, usulü işlemlerin tamamlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kamulaştırılan taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi istenemeyeceğini, paylı taşınmazlarda kamulaştırma kararı tebliğinin tek bir paydaşa yapılmasının yeterli olduğunu, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin içtihatları da gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Davalılardan ... dışındaki diğer davalılardan hiç birisi davada taraf olarak yer almamış ve adlarına dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Bu durumda tüm davalılar adına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edildikten sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.