Esas No: 2022/2192
Karar No: 2022/8765
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2192 Esas 2022/8765 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/2192 E. , 2022/8765 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 26.519,73 TL
maddi ve 45.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Temyiz Edenler : Davacı vekili ve davalı vekili
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davalı vekilinin temyiz isteminin katılma yolu ile olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.01.2017 tarih, 2016/369 - 2017/26 sayılı davacı lehine 26.957,54 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine ilişkin hükmünün davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 26.04.2017 tarih, 2017/1239 - 2017/1398 sayılı düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı davacı vekili ve davalı vekil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28.06.2021 tarih, 2020/4259 - 2021/5244 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, Dairemizin bozma ilamına uyularak ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu kurulan 11.01.2022 tarihli hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine CMK'nın 307/3. maddesi gereğince dosya Dairemize gönderilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/21 Esas – 2016/52 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı maddi imal ve ticareti suçundan 25.05.2009 – 27.11.2012 tarihleri arasında 1282 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.03.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 85.000 TL maddi, 120.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 26.937,54 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda manevi tazminatın 35.000 TL’ye indirilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede hükmedilen maddi tazminatın fazla, manevi tazminatın ise eksik olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesince duruşma açılarak 26.519,73 TL maddi, 45.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ilişkin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.