14. Hukuk Dairesi 2012/13151 E. , 2012/14356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2-Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilecekse, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; mahkemece 8755 sayılı parsel lehine 4 metre eninde geçit irtifakı kurulmuş ise de, geçidin 2,5-3 metre genişliğini aşma gerekçesi kararda belirtilmemiştir. Yapılan keşif sonucunda alınan 15.06.2012 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda 8755 sayılı parsel lehine 3 metre eninde geçit kurulmasının yeterli olacağı belirtilmiştir. Ayrıca hüküm sonucunda atıfta bulunulan 15.06.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda da geçidin 4 metre eninde olması gerekliliğine ilişkin bir belirleme olmadığı gibi geçidin yüzölçümü ve genişliğine ilişkin bir bilgi de bulunmamaktadır. Bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, mahkeme veznesine depo edilen geçit bedelinin dava ile ilgisi bulunmayan Ali İhsan Narin"e ödenmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 12.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.