(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/11743 E. , 2010/1486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, fuzuli işgal nedeni ile tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kira alacağı yönünden reddine, tahliye istemi yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 26.07.2008 tarihinde davalı ile noterden kira sözleşmesi yapılmak üzere ve aylık 500.-TL kira bedeli ile evin kiralanması konusunda anlaştıklarını, kiralananın anahtarını davalıya teslim ettiğini, bir miktar kaparo aldığını, ancak davalının yazılı kira sözleşmesi yapmak için gelmediğini, noterden kira sözleşmesi yapamadıklarını, bu nedenle davalının evden çıkmasını istediğini bildirerek kiralananın tahliyesini ve kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı, davacı ile sözlü kira akdi yaparak aylık 250.-TL kira bedeli ile evi kiraladığını, kira parasını peşin olarak ödediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın fuzuli işgal nedeni ile tahliye davası olarak açıldığını, taraflar arasında kira sözleşmesi düzenlenmeden kira bedelinin belirlendiğini, yazılı kira sözleşmesi düzenlenmediğinden fuzuli şagil veya el atma hali olarak düşünülmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, kira bedeli ispat edilemediğinden alacak yönünden davanın reddine, fuzuli işgal nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 26.07.2008 başlangıç tarihli sözlü kira akdi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı ile davalı evin kiralanması konusunda sözlü olarak anlaşıp kira bedelini belirlemişlerdir. Kira sözleşmesi yazılı olabileceği gibi sözlü olarak ta yapılabilir. Taraflar arasında sözlü kira akdi kurulduğundan davalının kiralananda kiracı olarak bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı, davasında 6570 sayılı yasada öngörülen tahliye sebepleri ile ve Borçlar Kanununda öngörülen tahliye sebeplerinden herhangi birisine dayandırmamıştır. Bu durumda, davalının sözlü kira akdi ile kiraladığı taşınmazda fuzuli şagil olarak bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.