Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/5604 Esas 2022/8872 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5604
Karar No: 2022/8872
Karar Tarihi: 22.11.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/5604 Esas 2022/8872 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2022/5604 E.  ,  2022/8872 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Suç : Taksirle öldürme

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından, katılan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise katılan sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.03.2019 tarihli ve 2016/13-1281-2019/216 sayılı kararı ile benzer nitelikteki birçok kararında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 40/2, 5271 sayılı CMK'nın 34/2, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunludur. Bunlardan bir veya birkaçının eksik ya da hatalı gösterilmesi CMK'nın 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedenini oluşturmaktadır. Bu bildirimlerdeki temel amaç, kanun yollarına başvuru hak ve yetkisi bulunanların, başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması ve bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır.
    İncelenen dosyada; katılan sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin yokluğunda verilen hükmün, UYAP üzerinden yapılan incelemede sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen tebliğden itibaren yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 14/11/2019 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmış ise de; hükmün yasa yolu kısmında temyiz süresinin tebliğden itibaren ''15 gün'' olarak belirtilmesi sebebiyle, tarafların bu yanılgılı bildirimden kaynaklı olarak temyiz hakkını süresinde kullanmasının engellendiği, katılan sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
    Katılan sanık ...'un idaresindeki otomobille, gündüz vakti, bölünmüş, asfalt kaplama caddede seyrederken, ışık kontrollü kavşağa geldiğinde, aracının sağ yan kapı kısımlarına, sağdan kavşağa giren sanık ... idaresindeki kamyonetin sağ ön kısmıyla çarpmasıyla, sürücülerin dikkatsizce ... kullanarak trafik akışının kendilerine izin vermemesi durumunda kavşağa girmemeleri kuralına uymayarak, eşit kusurlarıyla kazaya sebebiyet verdikleri, katılan sanığın aracındaki 9 kişiden birisi kızı ... olmak üzere iki kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı olayda;
    (I)Katılan sanık ...'in mahkumiyetine dair yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre katılan sanık müdafinin ceza miktarına, kusur durumuna, eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğuna dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK'nın 50/4. maddesinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, TCK'nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği gözetildiğinde, lehe hükümler talebi bulunan, sabıkası olmayan, ölenlerden biri kendi kızı olan ve diğer ölenin yakınlarının kendisi hakkında şikayetlerinin olmadığı sanık hakkında, ''sanığın kişisel durumu, suçun işlenmesindeki biçim ve özellikler gözönüne alınarak'' şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK'nın 50.maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, katılan sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    (II)Sanık ...'in mahkumiyetine dair yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin, TCK'nın 63. maddesi uyarınca hükmedilen cezasından mahsup edilmesine karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilebileceği dikkate alınarak bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre katılan sanık müdafinin ceza miktarına, kusur durumuna, katılanlar vekilinin ise ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yaşı küçük ...'e CMK'nın 239. maddesi uyarınca baro tarafından vekil atanmasından dolayı 5320 sayılı Kanunun 5560 sayılı Kanun ile değişik 13. maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesine göre tespit edilecek zorunlu vekillik ücretinin yargılama gideri olarak sanık ...'ten tahsil edilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin ve katılan sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasına son bent olarak ''Yaşı küçük ...'e CMK'nın 239. maddesi uyarınca baro tarafından vekil atanmasından dolayı 5320 sayılı Kanunun 5560 sayılı Kanun ile değişik 13. maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2019 Yılı Tarifesi'ne göre tespit edilecek zorunlu vekillik ücretinin yargılama gideri olarak sanık ...'ten tahsil edilmesine" ibaresinin ilave edilmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara