Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4809 Esas 2015/5986 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4809
Karar No: 2015/5986
Karar Tarihi: 08.12.2015

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4809 Esas 2015/5986 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Silivri Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, görevli polis memurlarının sanık isimlerini değiştirmesi sonucu sahte tutanak düzenlendiği tespit edilmiştir. Olayda, sanıkların bilinçli bir şekilde hareket ettiği delil elde edilemediğinden, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetlerine karar verilirken görevi kötüye kullanma suçu tartışılmamıştır. Kararda, sahte tutanak dosyanın delil olarak saklanması gerektiği belirtilmiş ve T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının yürürlükte olduğu hatırlatılmıştır. Kararda, 5237 sayılı Kanun'un 257. Maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılmadan sanıkların kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu sebeplerden dolayı karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı Kanun'un 257. Maddesi, TCK'nın 53. maddesi, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/4809 E.  ,  2015/5986 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/184013
MAHKEMESİ : Silivri Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2012
NUMARASI : 2012/9 (E) ve 2012/59 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği

Görevli polis memurları tarafından düzenlenen ilk tutanakta ismi geçen ......."in oğlu olan sanık ......."in, babası olan ......."in olayla ilgisinin bulunmadığını beyan edip ....... İlçe Emniyet Müdürlüğü"nde mukayyit olarak görev yapan Başpolis Memuru sanık ..........."ya müracaatı üzerine sanık ........."nın aynı içerikli ........ ismi yerine sanık ........"in ismi yazılı tutanak düzenleyip, daha önceki tutanakta ismi yazılı polis memurları ...... ve ........"ın yerine ekip amiri ........"in bilgisi ve rızasıyla imza attığını söylediği olayda; olayın tarafları olan yabancı uyruklu ....... ile ......."un pasaportlarını ........... ile sanık .........."in aldığını, her iki tutanağın da kendileri tarafından imzalandığını, tutanak içeriklerinin doğru olduğunu beyan etmeleri, sanık .........."nın bu hususta tutanak düzenlediğini amiri olan tanık ..........."a ve diğer görevli polislere söylemesi ile düzenlenen ilk tutanağı imha etmemesi karşısında; sanık ......."nın içeriği itibariyle doğru olan tutanakta görevli polis memurları yerine imza atmaktan, diğer sanık ........"in ise sanık .........."yı bu eyleme azmettirmekten ibaret eylemlerinin, sanıkların sahtecilik bilinç ve iradesi ile hareket ettiğine dair delil elde edilemediğinden, bilinçsizce yapılan bu eylemin 5237 sayılı Kanun"un 257. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılmadan suç vasfının tayini ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını tespitinde yanılgı sonucu sanıkların kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de:
2) Suça konu sahte olarak düzenlenen tutanağın dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi yasaya aykırı,
3) T.C. Anayasa Mahkemesi" nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ......... müdafii ile sanık ........."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


Hemen Ara