Esas No: 2012/8153
Karar No: 2012/10143
Karar Tarihi: 29.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8153 Esas 2012/10143 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi Çankaya Mahallesi çalışma alanında bulunan 28205 ada 49 parsel sayılı 2027,66 metrekare ve aynı ada 54 parsel sayılı 1202,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... kızı 1960 doğumlu ..."nun kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların nitelikleri itibariyle üzerlerinde zilyetlik sürdürülmesi imkanı bulunmadığı iddiasına dayanarak davalı adına olan zilyetlik şerhlerinin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydınının beyanlar hanesinde gösterilen şerhin şahsi hak olduğu ve bu hakkın dava yolu ile genel mahkemeden istenemeyeceği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Taşınmaz hakkındaki kullanım kadastrosuna ilişkin tespit 25.08.2010 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur. Davacı Hazine 17.05.2011 tarihli dilekçesi ile davalının taşınmaz üzerinde kullanımı olmadığı iddiası ile dava açmış olup, davanın 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık sürede açılmış olmasına ve kullanım kadastrosuna ilişkin davalarda anılan Yasa maddesinin uygulanamayacağına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, hüküm tarihi olan 5.6.2012 tarihinden önce 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun"un 9. maddesinin 2. bendi, "Hazine tarafından kişiler aleyhine açılan davaların durdurulacağı" hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca Mahkemece, anılan Yasa maddesi uyarınca işlem yapılması zorunlu olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.