(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9027 E. , 2010/1449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava önalıma konu payın iptali ve tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilin paydaş olduğu taşınmazda davalının 31.12.2007 tarihinde pay satın aldığını,tapuda gösterilen bedeli depo etmeye hazır olduğunu belirterek önalıma konu payın iptali ve tescilini istemiştir.Davalı ise payın değerinin keşfen belirlenmesi ve bu bedel üzerinden davanın kabul edilmesini savundu.
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir.Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir.Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640.maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir.Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
Önalıma konu payın bulunduğu taşınmazda davalının 31.12.2007 ve 30.1.2008 tarihinde ayrı ayrı satış senedi ile pay satın aldığı anlaşılmaktadır.Tapu kaydında davacının mustakil payı bulunmamaktadır.Davacı tapu paydaşı ..."ın mirasçısı olarak bu davayı açmıştır.Davacının tapu kaydında dayandığı pay elbirliği mülkiyetine tabidir.Bu durumda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı
takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir.Somut olayda diğer iştirakli ortaklar tarafından verilen vekalet davacı ... adına genel vekalet olarak düzenlenmiş olup, davacı ... tarafından dava açan avukata vekalet veren kişiler adına vekalet verilmediği görülmektedir.Paydaşlar tarafından davacıya verilen genel vekaletnamede açılan davaya muvafakatname niteliğinde değildir,Bu nedenle taraf teşkili sağlandığı söylenemez. Bu durumda yukarda açıklanan esaslar çerçevesinde taraf teşkili sağlanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazıl şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.