Esas No: 2012/8483
Karar No: 2012/10094
Karar Tarihi: 29.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8483 Esas 2012/10094 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Sazak Köyü çalışma alanında bulunan 159 ada 214 parsel sayılı 855,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, aynı ada 217 parsel sayılı 203,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı Zeynal Yapal, 217 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümünün 214 parsel sayılı taşınmaz lehine eksik yazıldığını ileri sürerek, eksik yazılan miktarın kendi parseline eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Davacı ... da, 208 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümünün 214 parsel sayılı taşınmaz lehine eksik yazıldığı iddiası ile eksik yazılan miktarın kendi parseline eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacıların davalarını ispatlayamadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davacılara delillerini bildirmeleri için kesin süre verilmemiş, çekişmeli taşınmazlarla ilgili yeterli bilgisi olan yerel bilirkişiler dinlenmemiş, tarafların delilleri toplanmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, taraflar arasındaki ihtilafın sınır uyuşmazlığı olduğu göz önüne alınarak, uyuşmazlığın çözümü için davacıya iddiasını ispat yönünden delillerini hasretmesi konusunda kesin mehil verilmeli, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanmalı, çekişmeli taşınmazlar hakkında yeterli bilgi sahibi olan yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile taşınmazların başında yöntemince keşif yapılmalı, dinlenen yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından tarafların taşınmazları arasındaki ortak sınırın neresi olduğu, kadastro tespitinin fiili kullanıma göre yapılıp yapılmadığı maddi olgulara dayalı olarak sorulup belirlenmeli, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişileri de dinlenerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.