Esas No: 2012/6297
Karar No: 2012/10084
Karar Tarihi: 29.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6297 Esas 2012/10084 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 121 ada 9 parsel sayılı 140.06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ..., 121 ada 10 parsel sayılı 168,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve taksim nedenleri ile paylı olarak davalı ... ve müşterekleri adına, 124 ada 15 parsel sayılı 273,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ..., 124 ada 16 parsel sayılı 215,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar... ve müşterekleri, taşınmazların kök muris ...’e ait olduğu iddiası ile mirasçılar adına tescili istemi ile, davacı ..., irsen intikal ve miras taksim sözleşmesine dayanarak 121 ada 10 sayılı parselin kendisi ve çocukları adına tescili istemi ile, davacı ... ..., irsen intikal ve satın alma nedenleri ile 124 ada 15 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar... ve müşterekleri ile davacı ...’in davasının kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazlardan 121 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile kök muris ... mirasçıları adına verasette iştiraken tesciline, davacı ... ...’in davasının kabulü ile 124 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davacı ... ... adına tesciline, 124 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar... ve müşterekleri vekili ile davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 121 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Mahkemece 124 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların davalıların miras bırakanı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, onun ölümü ile mirasçıları arasındaki paylaşmave pay satışı nedeni ile 124 ada 15 parselin Hatice’nin torunu İbrahim...’e 16 parselin ise tespitinde olduğu gibi ...’e kaldığı gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.Ancak 124 ada 15 ve 16 sayılı parsellerin dosyaya ibraz edilen Kanuni evvel 1313 tarih, 251 ve 252 sıra nolu sicilden gelen tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığı tam olarak belirlenmediği gibi 252 sıra nolu tapu kaydının tüm gittilerinin getirilmemesi nedeni ile tapu kaydının paya ilişkin olup olmadığı belirlenmemiş, öte yandan 251 sıra numaralı tapu kaydının gittisi olan 13.09.1945 tarih ve 55 sıra nolu tapu kaydına göre ... adına oluşan tapu kaydının paya ilişkin olduğu, kayıtta payı uhdesinde görülen Hüseyin oğlu Hasan’ın Kocabıyık Hasan ismi ile de bilindiği belirtilen ... olup olmadığı üzerinde de durulmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle yukarıda söz edilen tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve kayıtlar revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin kadastro tutanak örnekleri getirtilmeli, bundan sonra taşınmazların başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile tespit bilirkişileri, tarafların göstereceği tanıklar huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli böylece tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tapu kayıtlarında kök muris ...’in payının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, tapu malikleri arasında yapılmış bir paylaşma olup olmadığı yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından sorularak saptanmalı, toplanacak delillere göre taşınmazların miras bırakan ...’e ait olduğu sonucuna varılması halinde dahi ...’in 22.02.1969 tarihinde ölümü ile daha sonra 08.05.1969 tarihinde ölen kök muris ...’in de Hatice’nin yasal mirasçısı olduğu ve Hasan’ın miras payından tüm çocuklarının yararlanacağı göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.