Esas No: 2015/13468
Karar No: 2015/5969
Karar Tarihi: 08.12.2015
Resmi belgede sahtecilik - özel belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/13468 Esas 2015/5969 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2015/304872
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2011
NUMARASI : 2007/433 (E) ve 2011/105 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, dolandırıcılık
Her ne kadar sanığın, temyiz talebinin reddine ilişkin 10.06.2014 günlü ek karara yönelen bir temyizi yok ise de, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu cihetle, sanığın eski hale getirme istemiyle birlikte sunduğu temyiz talebinin reddine dair ek karar, hukuki değerden yoksun olup, yok hükmünde olduğundan, sanığın ek karardan önce verdiği ve eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz niteliğinde olan dilekçelerine istinaden;
Sanığın, savunma sırasında duruşmada beyan ettiği adresine yapılan gerekçeli kararı ihtiva eden tebligatın, tebliğ edilemeden iade edilmesi üzerine, daha önce geçerli bir tebligat yapılmamış olan aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi usulüne uygun olmadığından, öğrenme üzerine verdiği ve içeriği itibariyle eski hale getirme ve temyiz niteliğinde olan dilekçesinin süresinde olduğu cihetle, sanığın süresinde verilen ve haklı nedene dayanan eski hale getirme talebinin kabulüyle,
Yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığına sehven 02.06.2005 olarak yazılan suç tarihinin, mahallinde "05.05.2005-06.05.2005" şeklinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.
l- "Dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 06.05.2005 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- "Kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a-Sanığın kendisini A.. Y.. olarak tanıtarak, suça konu aracı müşteki R.. Ö.."a haricen satıp A.. Y.. adıyla "oto satış sözleşmesi (senetli)" düzenledikten 1 gün sonra, yine A.. Y.. adıyla noterden M.... V..... ve R.. Ö.."a, söz konusu aracın satış yetkisinin verilmesine ilişkin vekaletnameyi düzenlettirerek müşteki R.. Ö.."a vermesi eyleminin, kül halinde "zincirleme şekilde işlenen kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturduğu ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 342/2, 80; suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun 204/1, 204/3, 43. maddelerine uyduğu gözetilmeden, eylemin ikiye bölünerek, "oto satış sözleşmesi (senetli)" başlıklı belgeden dolayı "özel belgede sahtecilik", vekaletnameden dolayı ise "kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
b-"Kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" suçundan yapılan uygulamaya göre, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, belirtilen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, eski hale getirme talebinin kabulüne karar verildiği için süresinde temyiz istemi bulunan sanığın, temyiz incelemesine konu suçlardan verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse, temyiz incelemesine konu suçlardan serbest bırakılmasının sağlanması için yazı yazılmasına, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.