16. Hukuk Dairesi 2012/8660 E. , 2012/10008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
766 sayılı Yasa"ya göre yapılan kadastro sırasında Hacılar Köyü çalışma alanında bulunan 656 parsel numaralı 5227,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 655 parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacı ölü ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece nizalı taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu davacı ve mirasçılarının 20 yılı aşkın nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın sınırında 823 numaralı mera parseli bulunduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmaza komşu olan taşınmazın kadim mera olup olmadığı araştırılmamış, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, hangi tarihten beri ve ne şekilde, kim veya kimler tarafından kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, taşınmazın öncesinde mera olup olmadığı, bitişik mera parselinden ne suretle ayrıldığı, mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, komşu mera parselinin kadim mera olup olmadığı, dosyada mevcut 04.10.2010 tarihli raporun krokisinde işaretlenen ark"ın kadim ark olup olmadığı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde; gerektiğinde, yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur olup olmadığı, mera parselinden nasıl ayrıldığı, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı hususlarını içeren, çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendiren bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeler şekilde, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, raporda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek fotoğrafları çektirilmeli, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz işaretlettirilmeli ve keşfe katılacak fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor alınmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazine"nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 27.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.