Esas No: 2012/11730
Karar No: 2012/14147
Karar Tarihi: 04.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/11730 Esas 2012/14147 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ... iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 17.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ...geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi.duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ... 2. Noterliğinin 08.05.2001 tarihli ve 3995 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı olarak ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; ... iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Davada dayanılan 08.05.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi 10.05.2001 tarihinde tapuya şerh edilmiştir. ... amaç, ilişkin bulunduğu hukuki durumu kayda sonradan malik olanlara da ileri sürebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Denilebilir ki, bu yönüyle şerh taşınmazın şerhten sonraki malikleri üzerinde de bir bakıma ayni etki gösterir. Dolayısıyla, şerhten sonra taşınmazı kazanan malikler şerh sahibi vaat alacaklısına karşı iyiniyet savunmasında bulunamazlar.
Gerçekten, ... Kanunu m. 26’da “şerhten itibaren 5 yıl içinde satış yapılamaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse, iş bu şerh ... müdürü veya memuru tarafından resen terkin olunur” hükmü
bulunmaktadır. Fakat bu hüküm, sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde esas satış akti yapılmazsa, bu şerhi ... sicil müdürü veya memurunun re’sen terkin edeceği anlamına gelmez. 5 yıl geçtikten sonra terkin işlemi de ancak ... Sicil Tüzüğünün 78/4. maddesi gereğince taşınmaz mal malikinin istemi ile yapılabilir. Nitekim, benzeri bir düzenleme de Türk Medeni Kanununun 1027. maddesinde yer almış, anılan hükümde ... memurunun, ancak basit yazı yanlışlıklarını tüzük kuralı uyarınca re’sen düzeltebileceği, bunun dışındaki her türlü düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılabilmesinin ilgililerin yazılı rızaları gerektiği, ... sicilindeki her türlü yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla son verilebileceği kuralı getirilmiştir. Diğer taraftan, tapuda şerhe ilişkin bir hüküm olmasa da satış vaadi sözleşmesine dayanan taraf sonradan kayda malik olan kişinin kötüniyetli olduğunu kanıtlamak suretiyle her zaman satış vaadi sözleşmesine dayanarak dava açabilir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Davacının da kabulünde olduğu şekilde, ... kaydındaki satış vaadi şerhi, 5 yıllık süre geçtikten sonra satış vaadi borçlusu ve taşınmaz maliki davalı ...’nin talebi üzerine 12.04.2010 tarihinde terkin edilmiştir. Satış vaadi şerhinin terkininden sonra ise, davalı ... vekili ... tarafından sözleşmeye konu payla birlikte taşınmazın toplam 1/2 hissesi 14.04.2010 tarihinde davalı ...’a satılmıştır.
Davalı ... satış vaadi sözleşmesine konu payı satış vaadi şerhi ile yükümlü olarak almamış ve bu kişinin kötüniyetli olduğu, taşınmazı muvaazalı olarak devraldığı da ispat edilemediğinden bu davalı hakkındaki mülkiyet aktarımına ilişkin isteminin reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Davacı, davada ikinci kademedeki istek olarak bedel ödetilmesini de dava konusu yaptığından, davacının bu talebi; incelenip olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmalıdır.
Karar açıklanan bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 900 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı ...’a verilmesine, 04.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.