Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12682 Esas 2012/14143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12682
Karar No: 2012/14143
Karar Tarihi: 04.12.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12682 Esas 2012/14143 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/12682 E.  ,  2012/14143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından 12/05/2011 ve 06.06.2011 gününde verilen dilekçeler ile ... iptali ve mera olarak sınırlandırma ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27/04/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili ve birleştirilen dosya davacısı Hayriye Köyü Muhtarlığı vekili, kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen 118 ada 12 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün mera olduğunu belirterek evveliyatı mera olan bölümünün tapusunun iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını ve bu kısma elatmanın önlenmesini istemiştir.
    Davalı, dava konusu yerin mera ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı ... vekili ile davacı ... muhtarlığı vekili temyiz etmiştir.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
    Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ... tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy
    Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin ... Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
    Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılacak keşifte; tahsise dayanılıyorsa tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir.
    Kadimlik iddiasında ise yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Öncelikle, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler dava konusu taşınmazın sınırlarını ve halen kim tarafından kullanıldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, başka köyden yaşlı bilirkişiler tespit edilmesi ve tanıkların da aynı şekilde yöreyi iyi bilen ve başka köyden taraflarca tespit edilmesinin sağlanması gerekir. Bölgeye ait memleket haritası merciinden istenmeli, dava konusu taşınmazlara ait dayanak ... veya vergi kayıtları araştırılmalı ve getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait ... kayıtları ve kadastro tutanakları ve özellikle mera olduğu iddia edilen 118 ada 26 parsel sayılı taşınmaz ile başka bir köy sınırlarında kalan ve mera olduğu iddia olunan 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları getirtilmeli, köyün kuruluş tarihinin ... Bakanlığından sorularak köyün kadim ya da muhdes olup olmadığı saptanmalıdır. Tüm bu deliller toplandıktan sonra mahallinde yapılacak keşifte elde edilen belgeler mahalli ve uzman bilirkişiler eşliğinde mahalline uygulanmalı ve krokiye bağlanmalı, çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğu saptanmalı ve uzman bilirkişiler aracılığı ile çevre taşınmazlarla toprak yapısı, bitki örtüsü itibari ile
    kıyaslanarak mera özelliği gösterip göstermediği bu suretle uyuşmazlığa konu yerin niteliğinin saptanması gerekir.
    Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılmak üzere bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ve davacı ... muhtarlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıran Hayriye Köyüne iadesine, 04.12.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara