Esas No: 2021/10411
Karar No: 2022/8962
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/10411 Esas 2022/8962 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/10411 E. , 2022/8962 K.Özet:
Mahkeme, taksirle yaralama suçu nedeniyle sanığın mahkumiyetine hükmetti. Sanık aracıyla seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yayaya çarparak ağır yaralanmasına neden oldu. Sanığın zamanında tedbir alabileceği halde yeterli önlem almadığı belirtildi. Bozma ilamına uygun olarak yapılan yargılamada sanık müdafii temyize rağmen hüküm istemiyle onandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 89/1, 89/2-b-e, 62/1, 52/2-4, 5275 sayılı Kanunun 106/3, 53/6. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b-e, 62/1, 52/2-4, 5275 sayılı Kanunun 106/3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra para cezasının ve/veya üst sınırın 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verebilir" şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece basit yargılama usulü uygulanarak karar verildiği, ancak sanık müdafinin bu karara itiraz etmesi üzerine, genel hükümlere göre yargılama yapılıp karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi ile birlikte 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre, olay günü 20.20 sıralarında, meskun mahalde, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile çift çizgi ile bölünmüş ikişer şeritli caddede sağ şeritte seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, seyrine göre yolun solundan koşarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan 2004 doğumlu yaya ...'e aracının ön tampon sol kısmı ile çarpması sonucu katılanın yaşamını tehlikeye sokan, hayat fonksiyonlarını ağır (6-7.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, sanığın zamanında alacağı ikaz, fren ve direksiyon manevrası önlemleriyle olaya mani olması mümkün olduğu halde tedbirsizliği nedeniyle seyrine göre soldan sağa doğru bölünmüş yolun iki şeridini katedip önüne çıkan yayaya aracının sol ön kesimi ile çarptığı olayda tali kusurlu olduğu anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın kusursuz olduğuna, eksik incelemeye, ceza miktarına, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına, sürücü belgesinin geri alınmasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 23.11. 2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.