Esas No: 2021/4336
Karar No: 2022/9118
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4336 Esas 2022/9118 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4336 E. , 2022/9118 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, davacının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinin kısmen kabul edildiği, davalının temyiz talebinin reddedildiği ve davacının temyiz talebinin de reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi kararının onaylandığı belirtildi. Kararda ayrıca, davacının suçsuz olduğu gerekçesiyle manevi tazminat talebinin eksik olduğu yönündeki temyiz itirazları reddedilerek temyiz talebinin esastan reddedildiği ifade edildi. CMK'nın 142. maddesi uyarınca, tazminat davalarında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbi avukatlık ücreti ödeneceği vurgulandı. CMK'nın 298. maddesi gereğince, davalının temyiz istemi reddedildi. CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için 6. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.06.2018 tarihli, 2018/1650 Esas, 2018/1498 Karar sayılı "... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarih, 2016/382 Esas, 2017/117 Karar sayılı kararının kaldırılarak, davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.500 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ilişkin karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 47.530 TL olduğu ve suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 13.06.2012 – 16.06.2012 arasında 3 gün gözaltında kalan davacının 5.500 TL maddi ve 300.000 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince 5.500 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat takdir edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.500 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınara davacıya verilmesine karar verilmesi nedeniyle toplam 7.500 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve kabul edilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE;
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas – 2016/37 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 13.06.2012 – 16.06.2012 arasında 3 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 5.500 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 5.500 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılıp, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, 5.500 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
CMK’nın 142/9 maddesindeki “Tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödenir. Ancak, ödenecek miktar Tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamaz ” hükmü gereğince davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 900 TL nispi vekalet ücretine ve davacı lehine bölge adliye mahkemesi duruşma vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 3.960 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması, temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının manevi tazminat talebinin eksik olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 25.06.2018 tarihli, 2017/1650 Esas, 2018/1498 Karar sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... 6. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 28.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.