Esas No: 2021/5511
Karar No: 2022/9125
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5511 Esas 2022/9125 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5511 E. , 2022/9125 K.Özet:
Dava, suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 417 gün gözaltında ve tutuklu kalan davacının tazminat talebi üzerine açılmıştır. Yerel mahkeme tarafından 3.600 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatının gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesi hükmedilmiş ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve manevi tazminatın 45.000 TL’ye indirilmesi kararı verilmiştir. Daire, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak şekilde eksik manevi tazminata hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini bozmuştur. Kanun maddeleri olarak 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi ve 304/2. maddesi, 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi:Ceza Dairesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.03.2018 tarihli, 2018/135 Esas, 2018/751 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine " ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; Tazminat talebinin dayanağı olan . 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/179 Esas – 2016/46 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 25.10.2010 – 16.12.2011 tarihleri arasında 417 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 10.03.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 3.079.500 TL maddi, 6.337.500 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 3.600 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ve hükmedilen manevi tazminatın 45.000 TL’ye indirilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin maddi tamzinat talebinin kabul edilmesi gerektiğine ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır. Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması,Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.03.2018 tarihli, 2018/135 Esas, 2018/751 Karar sayılı “düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 28.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.