Esas No: 2022/5732
Karar No: 2022/9126
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/5732 Esas 2022/9126 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/5732 E. , 2022/9126 K.Özet:
Davacı, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 1274 gün tutuklu kalmış ve beraat etmiştir. Davacı, tazminat davası açmış ve mahkeme tarafından maddi tazminat talebi reddedilmiş, manevi tazminat talebi kabul edilmiştir. Daire, maddi tazminat talebi için gelir kaybı belirleyerek karar vermiş, manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirtmiş ve vekalet ücreti ile ilgili kararda hata olduğunu tespit ederek düzeltme yapmıştır. Kanun maddelerine göre, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği belirtilerek sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı ifade edilmiştir. Kanunda belirtilen 694 sayılı KHK ile değişik CMK'nın 142/9. maddesi uyarınca vekalet ücretinin Ağır Ceza Mahkemesi için belirlenen ücretten az olamayacağından 10.250 TL vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan ... Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2014/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının T.C. icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 1274 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 110.418,00 TL maddi, 10.000.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 14/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, son bozma ilamından önce yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 318.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacının cezaevine girmeden önce emekli olduğu, tutuklu olmasaydı emekli iken başka bir işte çalışabileceği göz önünde bulundurularak, davacının tutuklu kaldığı dönemden tahliye edildiği 19.06.2014 tarihine kadar geçen süreye karşılık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanan 30.663,28 TL’nin miktarın gelir kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği, manevi tazminatın fazla olduğundan bahisle bozulması üzerine, yerel mahkemece duruşma açılıp, 30.663,28 TL maddi, 229.992,53 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğuna ve sair temyiz itirazlarına, davacı vekilinin hükmedilen tazminat miktarlarının eksik olduğuna ve sair tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak;
05/08/2017 tarihli 694 sayılı KHK ile değişik, 5271 sayılı CMK'nın 142/9. maddesi uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alınmadan, davalı lehine yazılı şekilde 12.500 TL vekalet ücreti takdir edilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “694 sayılı KHK ile değişik CMK'nun 142/9. maddesi gereğince vekalet ücreti Ağır Ceza Mahkemesi için belirlenen ücretten az olamayacağından 12.500 TL vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya ödenmesine,” ibaresinin hükümden çıkarılması ve yerine “694 sayılı KHK ile değişik CMK'nın 142/9. maddesi gereğince vekalet ücreti Ağır Ceza Mahkemesi için belirlenen ücretten az olamayacağından 10.250 TL vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine,” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.