Esas No: 2012/8481
Karar No: 2012/9836
Karar Tarihi: 22.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8481 Esas 2012/9836 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Güzbulak Köyü çalışma alanında bulunan 162 ada 1 parsel sayılı 1.744.432,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak tespit edilmiştir. Davacı ... taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu kaydı nedeniyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın "dava konusu edilen krokisinde (A) harfi ile gösterilen 14.023,49 metrekarelik alanın içindeki, krokisinde (C) harfi ile gösterilip mavi renk ile boyanan taşınmazın krokisinde gösterilen yoldan itibaren ölçülecek 5.342 metrekarelik kısmının kadastro tespitinin iptali ile" ... mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, "dava konusu edilen 14.023,49 metrekarelik alandan geriye kalan krokide (B) harfi ile gösterilen 4.100,77 metrekarelik alan ile (C) harfi ile gösterilen kısımdan geriye kalan 4.580,81 metrekarelik alan için açılan davanın reddi ile bu kısımların" tespit gibi mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında sicil oluşturmaya elverişli bir karar vermek zorundadır. Somut olayda mahkemece, fen bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın davacı taraf adına tesciline karar verilecek bölümünü gösterir şekilde, harita yönetmeliğine uygun ve tescile esas teşkil edecek şekilde hazırlanmış rapor ve harita alınmamış, hüküm fıkrasında davacı taraf adına tescil edilecek bölüm tarif edilmekle yetinilmiştir. Çekişmeli taşınmazın geometrik şeklini değiştirir şekilde verilen hükümlerin fen bilirkişi raporuna dayanması ve bu rapor ile irtibatlandırılması, hükmün infazı açısından zorunludur. Diğer taraftan, çekişmeli taşınmaz hakkında dava açılmış olmakla taşınmazın tamamına ilişkin tespitin kesinleşmesi engellenmiştir. Bu nedenle mahkemece, çekişmeli taşınmazın sadece hak iddia edilen bölümleri yönünden değil, çekişmeli taşınmazın tümü hakkında sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulmalıdır. O halde, sağlıklı sonuca ulaşmak için öncelikle fen bilirkişisinden davacı adına tesciline karar verilen 5.342 metrekare yüzölçümündeki bölümü gösterir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra sözkonusu bölümün davacı taraf adına tapuya tesciline, çekişmeli 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan bölünmünün ise tespit gibi mera vasfıyla sınırlandırılarak mera özel siciline tesciline karar verilmelidir. Açıklanan şekilde inceleme ve uygulama yapılmaksızın infazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.